Elif diyen karlar gibi tozar sabah çiğ
Aydın dağlarına, Selçuk yoluna
Şafak söker ağırdan, uykulu, mahmur
Uyanır yiğitler gün doğumuna
Poyrazın önünde üç diken,
Rüzgâr değil, deli boran
Derin uykularda gece
Düşlere yatmış Bozalan...
Sırtlanlar aslan donunda
/ Kızıma /
Vurdu tellere mızrap inledi tambur derinden
Bir ses yükseldi semaya o dinmez kederinden
Dede Efendiyi gördüm, bir elinde gonca gül
Uzattı, verdi bana, aşkın en güzel yerinden.
Susun,
Uyku örtüyor gözlerimi
Üzerimde karabasan
Bir yanım çiçeğe kıpırtılı
Hiç haber yok bir yanımdan.
Bugün de dalgalıyım
İmbatım yine,
Bir akşam öncesiyim
Çalkantılıyım.
Boş kadehler gibiyim
Bir kadın sevmiştim
Bir kadın,
Nasıl desem
Nerden baksam, kadındı.
Bir kış sürdü
Dünyanın bin hali var deyip sıkmalı insan
Bugün kenara koyan, yarın hazırdan bakar
Yürek harman olunca bencileyin, kişide
Oturur da köşede, yoksa, Hızır’ dan bakar
Çığ indiğinde köyümüzün üstüne
Od – ocak toprak oldu, kar oldu.
Yitiklerimizle kaldık geceler, günler boyu
Feryadımız dağlara diken olunca
Bu ellere işte onun için geldik biz.
Kamyonlar kömür taşır
Ve ben
Boyuna kışı düşünürüm.
Kamyonlar kömür taşır
Ve ben
Boyuna kışı düşünürüm.
Varmışsam kapınıza böyle sessiz, sevecen
Dün değildir yollara düştüğüm, apar-topar
Çok uzak yerlerden yürüdüm, geliyorum
Varsın yosun bağlasın dizelerimde yıllar
Bakın, alnımda hâlâ sabah serinliği var.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!