Güneşin ışığı
sıcağı neyse,
denizin dalgası
suyun serini
ağacın yaprağı
dalı, meyvesi
Denize salsam ellerimi
Tenindir dokunduğum
Bağrımı rüzgârlara versem
Serinliğindir duyduğum
Canlı bomba kurulmuş
.......................ölümüne yürüyor
Onmaz yaralar kan üste
Kangren, kara çıban,
Hedefe kilitlenmiş
.......................hiç şaşmadan yürüyor.
Döner dünya
Devran döner
Bahar gelir, güz geçer...
Anılar hayâl gibi
Ne günler zindan olur.
Su verdik zamana ellerimizle
Toprağı tırnak tırnak devşirdik
Uçsuz çöller,
engin göller aştık da geldik
Zorlu yellerin çizdiği yüzlerimizle.
Elif diyen karlar gibi tozar sabah çiğ
Aydın dağlarına, Selçuk yoluna
Şafak söker ağırdan, uykulu, mahmur
Uyanır yiğitler gün doğumuna
Üşümüş toprağına yurdumun
Badem çiçekleri gibi kar düşer.
Özlemini sıkı tut yavrum, sıkı tut
Bir pabuç eskimi zamandan sonra
Belki şu dağlara gelin yüzüyle
Özlemini çektiğin bahar düşer.
Bu an
Düşlemek anıdır.
Hangi güzel şeylerse de gördüğüm
Deva bulmam, ne çare
Kara sevdam kan kusar.
Yine bir kasımın son demindeyiz
Kırlangıçların silinmiş izleri saçaklardan
Sonbaharın beni bu
Kaçıncı hoş edişi
Ve kaçıncı uzaklarda kalışım
Cemresiz zamanlarda.
An olur
Can daralır
Fikrinde birikenler dökülür bir bir,
Ne baktığını görürsün
Ne gördüğün tat verir.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!