Bir kalem kırıldı, bir beyin göçtü,
Yandı bir mum kandiline akıyor.
Uğur’um Mustafa Kemal’e uçtu,
Görüştüler şimşekleri çakıyor.
Vurdular Mumcu’mu karanlıkçılar,
Rakı, viski, şampanya, cin kokar solukları,
Yoksulun göz nuruyla doluyor olukları.
Memeden süt vermezler, mama yer çocukları,
Erkek başın kelinde, kadın yüz sıvasında,
Üç öğün bulgur kaynar fakirin tavasında.
Tanrı şifa verir doktor eliyle,
Yazık ki saldırır kulu doktora.
Cahil hesap sorar ilkel haliyle,
Bıçak gibi batar dili doktora.
Doktoru şikâyet moda olmuştur,
Velev ki saltanat tahtına çıktın,
Adaletin yoksa düşersin birgün.
Eğer ki hakları vermedin yaktın,
Yaktığın ateşte pişersin birgün.
Ben oldum diyerek şımarır isen,
Olana, olacağa birlikte onay verdik,
Kırılıp, dökülmeye ya sen razı ya da ben.
Milli irademizi fifti fifti gösterdik,
Eğilip, bükülmeye ya sen razı ya da ben.
İşsizlik dert değilmiş, bunu kabul ettik biz,
Gözlerin dost gibi, gönlün dost gibi,
Yıllar yılı aradığım sen misin?
Elleri elimde düşler boyunca,
Saçlarını taradığım sen misin?
Bakışını içe içe kandığım,
Dinlemek iyidir, öğrenirsiniz,
Volileri vuranları dinleyin.
İyi hocalardan gelir dersiniz,
Söze yalan sürenleri dinleyin.
Kulak telãfisi olur körlüğün,
Garb’a giden yolda Şark’a yönelip
Gitmeyi sever mi eşref-i mahlûk?
Hırsızı bırakıp, bekçiye gelip,
Çatmayı sever mi eşref-i mahlûk?
Üç torba kömüre vekil seçerek,
(Ağabeyim, arkadaşım, öğretmenim
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı
sevgi ve saygı ile anıyorum)
Ekonomiyi satış, kültürümüzü Arap,
Görenler demokratsa, ben demokrat değilim.
Tanrıya ulaşmak gitmekse eğer,
Bedene yük olur can benim için.
Varmak kavuşmaksa, gitmeye değer,
Asla pişman olmam ben benim için.
Yunus Emre gibi benliği aşsam,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...