Yüreğim kanadı kırık bir serçe
Hasretine konmuş
Eğilmiş dalım
Sensizliğim kopmuş
Büküldüğü yerden...
Buz tutmuş ruhumun elleri
Ayaza kesmiş bedenim
Aklımın gel/gitlerinde
Ben yine yüreğime firarım...
Tenimde zemheri üşümeleri
Soluk soluğa kalmış dermanım
Nefesimden düşen sonbahar sarısı
Ellerimde yanan düşlerimin
Kirpikleri ıslak
İçimde kırık bir ağrı
Hüzün karası...
Yüreğimin secdesinde okunur
Beş vakit vuslat
Sızlar içim yarası
Nerdesin...
Gölgesini kaybetmiş ruhum
Sensizliğin zeval vakitlerinde
Tepeden bakıyor günüme ayrılık
Tenimin kuytularında hıçkırıklarım
Dayanmış sırtıma yokluğunun huzmesi
Süzülüp sen oluyor çaresizliğime
Sensizliğe inat
Dokunamasam da aşkına
Bendesin...
Vedalar mühürlenmiş dilimde
Kilit vurulmuş yürek sesime
Sicilime düşmüş lâl olan yanım
Seni k/anıyor
Çığlık çığlığa
Dilsizliğime perdesin...
Gözlerimde kırılıyor özleminin ayracı
Yokluğun sol yanıma hiç yakışmıyor
Saf tutuyor sabrım
Umutların ârâfında
Bekliyor yâr lütfunu
Tâ derinden bir gün bana
Gel! desin...
10.03.2011
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta