gözaltı rüzgarında
havada ölüm kokusu
haykırışların üstüne düşerdi
ıslanırdı kurşundan parkalar
şarkılar söylenirdi alanlarda
kestim
Allahın selamını
her gün
parasız alınıp verilen
selama da sabaha da
yaprakta
yağmur tanesinin
billurluğu kadar
sade ve içten
kuş sesinin
sen Yeşilırmak
Fırat
Diclesin yüzyıllardır
Kızılırmaksın denize akan
köprülerin altından
barajlara taşınan
suratın düşer
dudak bükersin olmazlarda
çıkmazların çoğalır
köşe bucak kaçarak
oysa
üstüne gitmek
bebekler yeni doğmuş,
başlık parasına
çocuk gelinler
anneler
eğitim ve sağlık satılık
pencereyi aralarım
ardına kadar açık
gönlüm gibi
belki sevdan girer içeri diye
Temmuz 2014
sevdanı
görünülmez kılmak için
uçan kuşların kanadına
gökyüzünün maviliklerine
dağlar taşlar yerine
beynime
sensizliğimden vuruldum sevgili
kimsesizliğimden
o yüzden
canım yanar da
akmaz kanım
dayanamadı çiçekler
soğuğun baskısına
kuşatmasına
boyunları büküldü
yalnızlıklarında
ve dondular sonunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!