Necdet Erem Şiirleri - Şair Necdet Erem

Necdet Erem

Ne güzeldir Allah’ım, Sana kul olabilmek.
Müminlik şuuruyla, sözünde durabilmek.
Sarılarak Kura-ana, kurtulup dalaletten,
Saadet sahiline, selamet varabilmek.

Ne saadet Allah’ım, her yerde seni bilmek.

Devamını Oku
Necdet Erem

Kalp aynası parlasın,
Nurlansın, cümle alem,
Nefsini azdırma ki,
Hayat dolmasın elem.

Geliş kapın kapalı,

Devamını Oku
Necdet Erem

Suç benim, Suçlu benim.
Taş kesilmiş bedenim.
Şaşırdım ne yapayım,
Çaresiz kalan benim.

Bir labirent, bedenim,

Devamını Oku
Necdet Erem

Seni yoktan var edip yaratan,
kâinatı müştemilatı ile emrine veren,
sonsuz nimetleri ile seni sevdiğini gösteren,
Rabbine karşı elinden geldiği kadar şükür ve ibadet yapmaya çalış.

İbadet yap ki,

Devamını Oku
Necdet Erem

Bilimsel bir teori, bilim alanının dışına çıkarılıp,
sosyal ayrışmalara malzeme olarak kullanılıyor ise! ..

O teori bilimselliğini kaybetmiş,
ucuz bir siyasi malzeme haline gelmiş demektir.

Devamını Oku
Necdet Erem

“İnsanın önce kendisindeki kin, kıskançlık, hırs, zalimlik gibi kötü huyları görmesi, onlardan arınması lazımdır.” (Mevlana Celaleddin Hz.)

Bir insanın başkalarının hata ve kusurunu araştırma arzu ve eğilimi;
Gerçekte kendi kusurunu görmemesi veya kendi kusurunu meşrulaştırmak için emsal arama “TENCERE DİBİN KARA, SENİNKİ BENİMKİNDEN KARA” psikolojisinden kaynaklanan savunma refleksinden başka bir şey değildir.

Hal böyle olsa bile hiç bir kimse, başkalarının kusurlarını araştırma, bulma, görme, onları hata ve kusurlarından dolayı rencide etme hak ve yetkisine sahip değildir. “şahsı adına zararından emin olma, tedbirli davranma düşüncesinin dışında”

Devamını Oku
Necdet Erem

Zalimlere Bir Gün Dedirtir Kudreti Mevla.

Maalesef Milletimizin birlik ve beraberliğinden rahatsız olanlar farklı adlar altında bölücü ve yıkıcı faaliyetlerini sürdürüyorlar.

DEĞERLİ ŞEYLERE SAHİP OLANLARIN,
MALLARININ DEĞERİ NİSPETİNDE DÜŞMANLARININ OLMASINDAN DAHA DOĞAL BİR ŞEY OLAMAZ.

Devamını Oku
Necdet Erem

Deprem! ..

Evet,
İnsan yaşamını tehdit eden en etkin tabii (olay) afetlerden birisi.

Allah hiç bir milleti o bela ile imtihan ve terbiye etmesin.

Devamını Oku
Necdet Erem

Şu sıkıntılı, dert, bela, acı ve keder ile dolu, bir üzüm yedirse yüz tokat vuran hayatı tüm sıkıntılarına rağmen sonunda elimize hiç bir şey geçmeyecek ise neden yaşandığının makul ve mantıklı nedenini bana anlatacak birisini arıyorum! ..

Beni bu merakımdan kurtaracak olan kişiye minnettar olacağım.

Gerici düşüncelerimden yobaz söylemlerimden vazgeçmem için, birisinin çıkıp beni, maneviyatın olmadığına, HERŞEYİN SADECE GÖZÜMÜZ İLE GÖRDÜKLERİMİZ VE LABORATUARDA İNCELEYEBİLDİKLERİMİZ ÜÇ BOYUTLU, ÜÇ HALLİ MADDELERDEN İBARET VE SINIRLI OLDUĞUNA ne zaman inandıracak?

Devamını Oku
Necdet Erem

Bir televizyon proğramnıda zihniyetlerinde din düşmanlığı olduğu her söz ve davranışlarından belli olan; maksatlarının “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” olduğunu gizleme ihtiyacı bile his etmeyen iki mütecaviz din düşmanı, karşılarına zavallı bir ilahiyatçıyı almış, sille tokat dövme sayılabilecek şekilde istihzai sualler ile o zatın şahsında İslam’ı ve bütün dinleri pervasızca aşağılamanın mutluluğunu yaşıyorlardı.

Soru şuydu.
Allah’ı inkâr eden iyi bir insanın ebedi cehennemde kalması ile çok iğrenç hatta çok korkunç günahları işleyen inançlı bir ahlaksızın veya bir caninin günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girmesi nasıl adalet olabilir diye Allah’a ve adaletine itiraz ediyorlardı.

Ne yazık ki zavallı ilahiyatçı kardeşimizde bunların bu demagojik, isyan ve inkar dolu suallerinin ve sualden çok saldırılarının karşısında boynu bükük ne yapalım kural böyle demekten başka bir varlık gösteremiyordu.

Devamını Oku