insanız
bazen karanlığın
arkasını görecek kadar
keskindir beyazımız
bazen gözlerdeki
ışığı göremeyiz
insanız
bazen karanlığın
arkasını görecek kadar
keskindir beyazımız
bazen gözlerdeki
ışığı göremeyiz
ne alışkanlıkmış sevmek
ufaladı götürdü zaman ayları
yalnızlık gemileri düşlerin
pencere aralığı kadar uyanmadı
hüzne boğulan saatlerini
al topla
böl bütün zamanlarına
elde bir kalmayacak
yasaklanan umutlarını
nasıl olsa bu güneşi
sileceksin kapımdan
yağlı elleriyle
bir çocuk gibi
iz bırakarak
geceni beklemediğim anında
çırılçıplak kalbin uzanıyor
gözlerime sıralanmış ölüm
bıçaklar saplıyor rüyalarıma
burda artık kalamam
yeni yangınlar arayacağım
külün soğuğuna dayanamam
ne vakit yalnızsa gönlüm
beraber yaşarız seninle
sen olmasan
ellerim çot gözlerim kör
sabah hiç gelmeyecekti
sen sevmesen
yüreğim küt dilim ahraz
önce deniz vardı
sonra bulutlar
önce rüzgar vardı
sonra dalgalar
sonra rüzgar yoktu
bir ses...
aniden kışkırtır
şiirin kervanını
ipler gerilir
gerilir renkler



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!