*Ne Zaman Şiiri - Yalçın Ergün

Yalçın Ergün
45

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

*Ne Zaman

Ne zaman canım sıkılsa, aklıma geliyorsun
Ve ne zaman aklıma gelsen, canımı sıkıyorsun...

Yani hep canım sıkkın, aklımdan çıkmıyorsun
Ya da hep aklımdasın, canımı sıkıyorsun...

01.06.2001

Yalçın Ergün
Kayıt Tarihi : 26.10.2001 15:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hayati Güneş
    Hayati Güneş

    Hayelsiz Hayal:
    Ne zaman canım sıkılsa(A), aklıma geliyorsun(B)
    A kümesi B kümesinin alt kümesi
    Ve ne zaman aklıma gelsen(B), canımı sıkıyorsun(A)...
    ve B kümesi A kümesinin alt kümesi
    yani A=B dır.

    Ne zaman canım sıkılsa(A), aklıma geliyorsun(B)
    A dan B ye fonksiyon
    Ve ne zaman aklıma gelsen(B), canımı sıkıyorsun(A)..
    ve B den A ya fonksiyon
    yani bire-bir ve örten fonksiyon
    .
    .
    .
    Selamlar

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kutlarım

    Cevap Yaz
  • Fırat Ünal
    Fırat Ünal

    Bu sözde şiircik neden tekraren günün şiiri seçilmiş acaba? Yoksa dünyada şair ve şiir köküne kıran girdi de güzel şiir kıtlığı mı yaşanıyor?

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay


    güne şiir olmayı hak etmiş mi!.olmuşsa olmuştur, bana ne!.seçenlerin bildiği bir şey var demek ki!.neyse; saygılarımla kutluyorum gene de!.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Vezir bey!
    Daha önceki mesajımda da ifade ettiğimi gibi, branşınız olmayan sahalara girip de "Bana gör böyledir, bana göre şöyledir" gibi ifadeler kullanarak ilim ve irfan ehline maskara olmayınız! Siz bir emekli ormancı olduğunuz halde nasıl oluyor da bizim sahamıza girerek, Kur'an ve sünnete hakkıyla vakıf olup kırk yıldan beri bunun dersini veren bize din, iman, düstur ve kaide dersi veriyorsunuz? Biz daha öncede söylediğimiz gibi iddia ettiğimiz her dini ve ilmi mevzuyu mutlaka ayet hadis numarası vererek ya da kabul görmüş ilmi deliller ibraz ederek yapıyoruz. Siz ise durmadan, "Ben buna katılmıyorum, ben şuna katılmıyorum " deyip duruyorsunuz. Allah, dininin ölçülerini takdir ederken size ya da başka kullarına mı sorup da indirmiş ki, şimdi sizin devrimci mantığınıza göre onda tadilata gitsin? Sizin bu yaptığınıza tek kelime ile müfsitlik ve münkirlik denir.

    Benim en yakınım olan ilahiyatçı hanım da kimmiş? Benim dostum olacak kişiler, ancak Allah'ın muhkem ayetlerine ve Resulullah-s.a.v-'in sahih sünnetine tam vakıf olup, bu değişmez hükümleri kabul edip nakleden kişilerdir. Biz de kızımıza ilahiyat fakültesini bitirttirip din kültürü öğretmeni yaptık ama, bir çok konuda kendisiyle anlaşamıyoruz. çünkü okuduğu fakültedeki öğretim görevlilerinin bir kısmı deist bir kısmı ateist bir kısmı da selefi güruhtandı. sizin sık sık methü sena ettiğiniz Yaşar Nuri denen zat da bu güruhların önce gelen temsilcilerinden birisiydi.

    Bir de, bu çarpıtma ve yalan söyleme alışkanlığınızı lütfen çok acele terk edin! Çünkü bu sizi dinden imandan edecek en büyük etkenlerden birisidir. Sayfama daha yeni koydumum ve başlığı "Layıkları Islah Eyle Allah'ım!" şiirim hakkında yalan söyleyip "Layıklar" kelimesini "Laikler" olarak değiştiriverdiniz! Eğer idrakinizde, vicdanınızda ve algılama melekelerinizde bir arıza yoksa, lütfen okuyup yazdıklarınıza dikkat edin ve ilim irfan ehline daha fazla rezil rüsva olmayın!

    Bizim dini hayatımıza hayat yapıp daha sonra da bunu başka muhtaç ve müştaklara tebliğ etmemiz Allah'ın "EMR-İ BİL MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER" emrine uymamız dolayısıyladır ki, ilim irfan ehli olan her gerçek mü'min ve müslüman'a da bu farzdır. Eğer Allah'ın son hak kitabı olan Kur'an'a ve son hak peygamberi olan Muhammed -s.a.v-'e imanınız varsa, onların bu konudaki beyanlarına bir bakın ve öyle konuşun! Biz dini tebliğimiz şiir ve edebiyat yoluyla tebliğ ederken asla onu maddi bir alet olan kılıç gibi kullanmayız. Ama herkese de anladığı dilden hitap ederiz ki bu da, yine kitap ve sünnetin düsturlarındandır vesselam.

    Bizim dinimiz zaten gerçek medeniyeti ders verip neşreden en son hak dindir ki, Resulullah'ın hicret ettiği şehrin adı "Yesrib" iken "Resulullah onun ismin medine ( medeniler ve medeniyetler şehri) olarak değiştirmiştir. Bizim karşı çıktığımız medeniyet müspet icraatlara imza atıp öncülük eden bir medeniyet değil, her türlü deniliği ve ahlaksızlığı moda diye insanlara lanse eden mimsiz medeniyettir ki biz dinimiz ona "Deniyet" diyor.
    Biz, hem aklın ihtiyacı olan müspet/fenni ilimlerin öğretilmesine hem de kalbin ihtiyacı olan dini ilimlerin belletilmesine taraftarız ve bunu mütemadiden dile getirip kaleme döküyoruz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (32)

Yalçın Ergün