Halep'in yarısı
bir PowerPoint sunumundaki
"before/after"slaytı gibi
silinmişti bile...
Bağdat Kütüphanesi'ndeki
yanan kitapların dumanı
Brüksel'deki
klimatize ofislerimize
kadar geldiğinde,
pencereleri
"taze hava moduna" aldık...
Kabil'de bir kız çocuğunun
pembe çantasından fırlayan defterler
havada garip bir şekilde
bizim askeri harcama raporlarımızla
aynı forma dönüştü...
Yemen'de açlıktan şişen karınlar
uydu görüntülerinde
sadece gri birer pikseldi,
oysa her piksel
bir annenin
çocuğuna söyleyemediği
son sözcüktü...
Suriye'deki bir hastane enkazında
İsveç yapımı bir saat
hâlâ çalışıyordu
ve gösterdiği zaman:
"Asla sorumluluk alma saati"
Libya çölünde bulduğumuz
Fransızca şarap şişeleri
ve yanıbaşlarında
Arapça mezar taşları
bizim kültürlerarası diyalog
raporumuza
nasıl girecekti acaba?...
Ve şimdi,
bu şemsiyenin altında
tüm bu görüntüleri
bir "veri güvenliği" hard diskine
yüklüyoruz
şifre:
"demokrasi"...
Son itirafım:
Bu şemsiye aslında
gökyüzünden akan kanı
"resmi belgelerde"
şeffaf bir yağmura
dönüştüren
optik bir yanılsamaydı...
Kemter Abdal
Kayıt Tarihi : 20.5.2025 11:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!