Yeni belediyelik olan bir kasabada, bir adamın yetişkin boğası varmış.
Belediye mensupları başkana demişler ki:
Başkanım, ilçemizin kalkınması için karlı bir iş var, iyi bir boğa satılıyor gelin bunu alalım, belediyeye gelir getirir.
Sonunda bu iş kabul görmüş, boğanın kaydını belediyeye yaptırmışlar. Hafta günü yöre halkına ilan edilmiş ki:
Belediyemizin iyi cins boğası var, malı sığırı olanların dikkatine duyurulur.
Aşağıdan ve yukardan cem olup gelen sığır ve mal sahipleri, hayvanlarıyla gelip, stadyumda gösterilen alana yerleşirler. Belediye başkanı ve beraberindeki heyet de yerlerini alır. Övgüye mashar süslü boğa,yavaş yavaş adımlarla alana girmiş, Ama hayvanda görülen bir tuhaflık göze çarpar, boğa mecalsiz, fersiz ve etrafındaki sığırlara bakmamaktadır.
Bu durum başkanın gözünden kaçmamış, hemen boğanın sahibini yanına çağırtmış. Boğanın sahibi abartopar başkana getirilir, başkan oldukça sinirlidir ve der ki:
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,