Bir elimde dün
Bir elimde yarın
Vuslât diyarına giderken
Adım adım...
Bilesin ki peşindeyim
Benim ser-i revânım...
Geze toza giderken
Yolumu kesti ölüm.
Boş yere çok konuşan
Dilimi kesti ölüm.
Dedi: Bu can sende emanet.
Sen ve o yağmur yüklü bulutlar…
Ne zaman bir bulut belirse gökyüzünde
İçime o günün telaşı düşer
Lâl olur kalbimi getirdin dile
Sen ve o yağmur yüklü bulutlar…
Gülleri sulayan bir peri gibi
Selvi boylum, bakışların bir ahu
İki kaşın arasına yanmışım.
Gülüşlerin yaktı beni, del'oldum.
İki gözün arasına yanmışım.
Akşam olup herkes eve gidince
Bir millet bıraktı mı?
Kuran'ı elden yere
Musibetler geliyor.
Halkına bin bir kere
İnanç deyip durdular.
''Bir elimde od var, bir elimde su,
Bir yanım garlı gış, biri bahardır.''
Şehriyar
Hani sen vardın.
Bir de gülücüklerin
YALNIZ BULUT
Ne kadar benziyorsun benim yorgun gönlüme.
Hep yalnız mı gezersin Başkent’in göklerinde?
YALNIZLIĞIM
“Taş, yerinde ağırdır.”
Sözüm yok bu gerçeğe
Fakat benim yüreğim
Ondan da ağır, bilirim.
YALNIZLIK
Gün batımlarına eş
Ölüm sessizliğine
Vefasıyla bir kardeş
Gibidir yalnızlığım.
Sevdâ işle yüreğime
Nakışı gülden
Olsun.
Bülbül kondur şu gönlüme
Türküsü yanık
Olsun.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!