Bırak da zorba hayat, gideyim güneşe doğru
Hapsetme beni sislerin soğuk kelepçesiyle!
Kanar gözlerim çürük bir çınar gölgesinde
Çözüver günlerimi, kaçırmayayım son vapuru! ..
Çiçekler renkli, çimenler yeşil, dere yeşil,
düşünmeden edemem
üşenmeden de edemem
benim için üşenmek
üşenmeden düşünmektir
Yalnızlıklarında imzam olan kadınlar, bilmezler
bu savruk gecede benim de yalınyürek olduğumu
kendi denizlerini ve d/eğeri yaşatır yalnızlık
öğretmendir, kalabalık doğurgan ve yüzsüz
elindeki anısal çubuğunu vurarak duvarlara
Ey tanıdığım yüzlerde gittikçe yaklaşan uzaklık,
ey uzaklıkla var olan gelecek olan gelecek
n’olur gel, n’olur,
bana kimsesiz ölen bir adamın ellerini ver...
bu saniyeler yalnızca bana mı çalışır
arkadaşlarım ölü sevicisi diye çağırır
ki ben ölüleri gerçekten severim
hiç kaçırmam giderim
onların verdiği partiler
en kalabalık olanları
seni çölde sevseydim, tanısaydım
bu şehir bana zindan gelir miydi,
gelmezdi, bir güneş var sadece ortak
hem çölde hem şehirde
başka şeyde bana acı vermezdi, veremezdi
kabahate inat kabahat
inada inat inatla
karşılık verirsen
inat kabahat olur!
Hayata inat hayat
koskoca yaşanmışlıklar
yalnız vesile oluyor hayatta
karşılaşmak için küçük yaşanmışlıklara
küçücük yaşanmışlıklar
insanın yazgısını etkiliyor farkındaysa
Kazıyamam yüzümden bakışlarımı
sarı yaprak düşerken sallana sallana
durduramam hüzne akışlarımı
küçük gölge belirince zamanda
biliyorum ki; vakit hiç de öyle değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!