(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Ecdâdımdan yâdigâr
Güzel dilim Türkçedir.
Ediyorum iftihar
Güzel dilim Türkçedir.
GÜZEL DİYAR CEYHAN’IM
Ceyhan’ın köyünde doğmuşum bir gün
Şimdi uzaktayım ben bu diyardan
Kavuşmak isteği artıyor her gün
Şimdi uzaktayım ben bu diyardan.
(Bir Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Doğdum ben anamdan bu güzel dili
İlk telaffuz ettim sözüm Türkçedir.
Sonradan öğrendim toprağı kili
Mayam çamurdanmış özüm Türkçedir.
Takatim kalmadı n’olur dön erken.
Vuslat olsun derim, haz gerekmez mi?
Gönlüne sevgimiz dolsun dönerken
Terennüm edecek, saz gerekmez mi?
Şu gariban gönlüm katlandı ama
Âlemlerin Rabbi ki, ne hoş yaratmış bizi
Bedene ömrüm kadar yükmüşüm haberim yok.
Her nereye bakacak olsam Rabbimden izi
Bu tertip karşısında ürkmüşüm haberim yok.
Uzaydaki varlıklar döner düzen içinde
Nefis panter gibidir tuttuğunu bırakmaz
Tuzağına düşmeyip tedbir alsaydık keşke.
Pişmanlık yaşanmazdı hem de gözyaşı akmaz
Ruhumuz dinlenirdi öyle kalsaydık keşke.
Kimse göze almıyor, gerçekle yüzleşmeyi
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Muhabbet sofrası şair ocağı
İlhamı ararken, gezin içinde.
Gül dikilsin diye açmış ocağı
Şair, ozan burda, süzün içinde.
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Çocuktuk evimizden kazandırdın okula
Nasıl bağlandık sana büyük sır öğretmenim.
Sevdik seni günbegün nasip olmaz her kula
Gönül kapım açıldı buyur gir öğretmenim.
Baharda yemyeşil güzellik varken
Kar yağmış gözlere dal görünmüyor.
Bahar, aşka davet edip bakarken
Beyaz papatyada fal görünmüyor.
Sormuş yaşlı nine şaire soru
(Şair Hasan Korkut’un şiirine nazîrem)
Her şey zamlanınca düştük ‘altın’a
Hayvancılık olsun, hiç mi keçi yok?
Nice ülkelerin düştük altına
Suçlu dışarı mı, hiç mi içi yok?
Selâmünaleyküm!
Mustafa Bey,
Askerliğinizi 1983 Temmuz'unda Manisa/Kırkağaç'ta yaptınız ise ve Mustafa KÜTÜKCÜ adı size bir şey hatırlatıyorsa lütfen bu mesajıma cevap veriniz.
İsterseniz doğrudan [email protected] adresime de yazabilirsiniz.
Selâm ve dua ile..