Mustafa Zincirkiran Şiirleri - Şair Must ...

(Asker ve Polisimiz’e)

Yandı o gün yurtta yürekler yandı
Haini ininde vurmadan gitme.
Haini besleyen döktüğü ‘kan’dı
Kanın hesabını sormadan gitme.

(Fasl-ı Muhabbet Şiiri)

O’ndan geldik yeniden döneceğiz biz O’na
Sabah namazını gün, ışırken kılalım biz.
Ömrün bitimi nerde? Bakmayın beşe ‘on’a
Ölümden birer ibret, yaşarken alalım biz.

(Şair Hüseyin Kocaispir’in şiirine nazîre)

Dünya işte böyle zengin ya fakir
Fakir olanları görmeyin hakir
Öyle veya böyle etmeli şükür

(Fasl-ı Muhabbet şiiri)

Yüce Allah’ın kulu, hem de Resul’ü idin
Müşrik olana korku saldın ya Resulallah.
Ümit kesmek olur mu? Teminatı ümidin
Ümidi garantiye, aldın ya Resulallah.

(Fasl-ı Muhabbet şiiri)

Davet etti üstat Pir, toplanmışız başına
Bu muhabbet faslına dalalım arkadaşlar.
Dörtlükler yazılıyor kalmıyor tek başına
Yazılandan bir hisse alalım arkadaşlar.

Aşk deyince akla şiir geliyor
Gelin hep birlikte şiir olalım.
Âşık olunursa aklı çeliyor
Gelin hep birlikte şiir olalım.

Gurbet ele düşse hasretlik başlar

Sevda bir kumar imiş, sonu ya kâr ya zarar
Hiç bakmadan peşine, düşer gelirim sana.
Ayrılıktan dondukça, bu âşığın yaz arar
Mecnun gibi çöllerde, pişer gelirim sana.

Kerem yanmış tutuşmuş, Aslı’ya aşkı için

(Kadirli’li Âşık Ayşe Çağlayan’ın şiirine nazîre)

Sözün vardı bana ‘gelecem’ diye
Akşam oldu güneş battı gelmedin.
Neler oldu sana geciktin niye

(Âşık Pir Bekir Cıla’nın şiirine nazîre)

Gençlik öyle bir dem, çabucak geçer
Takılma ha, takılma ha, takılma.
Zaman gençliğini su gibi içer
Dökülme ha, dökülme ha, dökülme.

Fasl-ı Muhabbet şiiri)

Orta Asya bizim esas yurdumuz
Mayamız acıya çalmaz arkadaş.
Ya şehit ya gazi şanlı ordumuz
Üçüncü bir fikre dalmaz arkadaş.