Hiçbir aşk mutlu bitmek zorunda değildir
gökyüzünün ağlattığı gecelerde
Utanır yıldızlar, ay saklar yüzünü
İşlediğin suçu yalnızlığıma fısılda,
Kimseler öğrenmesin,
kimseler görmesin o son öpücüğü
Bir gökyüzü gibiydi sonbahar…
Sonbahar, tüm suçlarımızdan sorumluydu
Yeşil yaprakları tek tek makyajla sarartırmışçasına
ellerimde tutan o saf aşk
Serin rüzgârı saçlarımıza çalakalem vuran aşk…
Sen, benim en büyük yalnızlığımsın
Nemli gözlerle baktığın yağmur gecelerinde
Bir başıma ezberlediğim ihanet replikleri
Tek başıma yaşattığım şehvetli hüzünler gibi
her bakışında imkânsızsın!
Bedenime bir kene gibi yapışmış masumiyet
Dışarıda lapa lapa aşk yağarken
perdelerini ört ve kalbini kapat!
Öfkeli bir cinnetin eşiğindeyim
İspatlanmış bir hezeyanın sarmalında
Son tren de kalktı öylece
son anons yapıldı, turnikeler kapandı
Boş salonda benden başka kimse kalmadı
Yüreğimi bıraktım beklediğim o sarı çizgide
Parmak uçlarımla yürüdüm koridorlardan
Çıplak anılarım gibi mahcubum
Sevda birikintilerim, sevda kırıntılarım sende kalsın
ben cesedimi geri almaya geldim!
Çatlayan ellerime savrulurken rüzgâr
Hangi çalgının ezgisinde kalmıştı melodilerin
Sen hep güvercin taklidi yapardın, ben hep karga!
İçimdeki çocuk masumiyetini kaybettiğinde
sen bana gelirdin,
masumiyet gelirdi gözlerime
Sevdan bana güven verirdi, kim bilir
kendinden habersiz gelirdin bana,
hüznün bende saygı uyandırırdı
Kirli bir yağmur yağdı bu ayda
Şiirlerimi göz kapaklarına yazmak istedim
hep seninle… senle kalsınlar diye
Çıkıp cehennemden, cennet varmış desem
çıkıp cennet sensin desem
Gecenin köpüren karanlığında
sevgilinin gözleri ateşten bir şamdan
gibi aydınlatmakta kainatı
Oysa artık mecalim yok
böyle devasa yanılmalara aldanmaya
Küçük bir ayarda yeterdi
Bir çiçeği sular gibi
sevgilinin avuçlarına döktüğüm gözyaşları
Toprağa ekilen serçe tohumuydum
Bir bomba düşürmüştün bedenime,
yaralı bir kalp kaçırdım kucağımda taşıyarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!