Sevgi gidince baharın bittiği rivayet edilir,
bir daha asla bahar gelmeyecektir bu kente
Bahar tükenmiştir, tüketilmiştir yokluğunda
Çığlık çığlığa yapraklar dökülür dallarından
Dağların yayları kopar, birkaç insan ağlar sokaklarda
Sensizlik ne berbat bir yolculuk bu kentte
Kavrulur gün doğumuna doğru
arsız âşıkların günahkâr bedenleri
Sevişmeler bir şeytan çıkartma ayinidir
Evrenin en çetrefilli ormanları suspus olur
ruh bulanıklaşır, el yabancılaşır
En kutsal
Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Çocukların sokaklarda topaç döndürdüğü yıllar
Tarlada doğum yapan kadınlardan bahsedilirdi
Balkon korkuluklarına güvercinler konardı akşamüstü
Güvercinlerle birlikte uçup gidiverirdi hüzün
Mahcupça bir sevginin aşka dönüştüğü yıllardı
Bilinçsizce birleştiriyorsun gecelerini
Yalnızca geceleri uyanıp bakıyorsun gökyüzüne
Sırf beni gör diye bu aşkta, geceleri uzaya çıkacağım
Hududumu izinsiz geçen bir firari gibiydin
Dur! Parola ne yabancı?
Parola: firarisi tarafından vurularak
Çitlerle çevrili kalp bahçem
Kırılsa da gözlerim gözlerinde
Gölgem öfkeli bir dedektiftir peşinde
Damarlarımın içinde balıklar yüzer
Hislerim kör bir sınıfta aşk sınavına tabiidir
Ellerim lüzumsuz bir eşya gibi durur bedenimde
Zamansız yitip giden
tüm masum çocuklara..
Haşarı bir çocuk kendini nemli çimenlere bıraktı
Yanakları, matbaadan yeni çıkmış kağıtlar gibi sıcacıktı
Tenini hatırlıyorum ansızın bu gönül bahçemde
parlak, yumuşak ve huzur kokan tenini,
güneş kadar parlak yakar gözlerimi,
ana kucağı kadar yumuşak sarmalar bedenimi
Aşka hayattan daha çok bağlar çocuksu gülümsemen
Teninin tarihçesinde kaybolan bir gezgindim
Nefes ayrılırken bedenden
Bugün ruhumda fırtınalar
kopacağını söylüyor meteoroloji
Kalbimin rasathanesinde
beklemekte kahpe deprem
Yıkılacak tüm umutlarım enkaz altında
Vade ile değil nakit öde yaşanmışlıkları
Unutma! Her şey unutulur bir tek kokusu kalır
Kokusunu unutmak için bin bir türlü yol denersin
Kendini gelip geçici aşklarla avutursun
Vicdanın öyle susamıştır ki denizleri içsen ne fayda
Bir bakmışsın ki ağaçsız bir ormana dönüşmüşsün
Kalbimde bir dil sürçmesi var
Feryatlar uslansa da göz yorulmaz
Sevdamdaki sükûta gidiyorum
Vuslat olsun ömrüm
Yüreğe geçmez sözüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!