İnsan ulaştı mı zamanla belli bir yaşa,
Hastalık bakmıyor ne bahara ne de kışa,
İşlemiyor bu yaşta eskilerin tabiri,
Oturulmaz kışın yaşa, yazın dahi taşa.
moncer
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır,
Sevgi denilen hasleti yaşatan yardır,
Etrafında yoksa eğer huzur, mutluluk,
Firdevs cennetleri bile insana dardır.
moncer
Çocukluğumdan hala izler taşıyan sokaklar,
Alıp götürüyor beni, o çok geçmiş yıllara,
Tel tel dökülmüş sıvalar, çatıdaki saçaklar,
Kapıldım gidiyorum yaşanmış hatıralara.
Nerede bahçeli ev, sokağın inci gerdanı,
Burda bugün hava güzel
Cıvıl cıvıl kuş sesleri
Telefonun sesi özel
Tıkır tıkır tuş sesleri
moncer
Bir haber vermeden, uçup da gittin gönlümden,
Etrafında dolanan, pervaneye döndürdün.
Şüphen mi vardı, benim sana olan sevgimden,
Açmaya hazırlanan, gonca gülü söndürdün.
Verdiğin selamla, duygularımı coşturdun,
Hayatımı sorguladım da gelirken yolda,
Koşup durmuşum gerekli gereksiz her dalda,
İlk ve son yirmi yıl birilerine bağımlı,
Yaşarsın özgür, varsa ömrün, kalan kırk yılda.
Pek güzeldir hayat her şey yolunda giderse,
Hayata Dair: Hasretlik...
Gece gibi çöktü yüreğime hasretlik;
Huzursuz, uykusuz, karanlık.
Sanki hiç çıkmayacakmış gibi aydınlık...
Film şeridi gibi hızla aktı,
Hayata dair şöyle bir baktığımızda
Her zaman göremeyiz her şeyi aynada
Böyle geldik böyle gideriz şu dünyada
Ders almayız biz yediğimiz darbelerden
Hem gelen hem de giden vurur hiç durmadan
Hayat yolumuz dikenli, batar ayağa durmadan,
Saatler bile çalışmaz, zembereğini kurmadan,
Yorulup düşsek de yere, kalkmak zorundayız yine,
Çünkü çileli bir ömür, bitmez menzile varmadan.
Yürürüz hayat yolunda, kimi atlı kimi yaya,
Yağmur bulutlarıyla dolu bugün yine semalar,
Toprağa bereket olsun, kuruyan bitkilere devalar,
Havalar ister güneşli olsun, isterse yağmurlu,
Sizin havanız hep güzel olsun, hayırlı Cumalar...
moncer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!