Sen benim anamsın
Canımın cananısın
Gözlerimdeki yaşsın
Yüzümdeki hüzünümsün
Dudaklarımda duamsın
Elimdeki tesbihimsin
Yavrum Mustafa Said'im
Kalem elimden düşmüyor.
Yüreğim ateşler içinde üşüyor.
Kâğıt ağlıyor kalem ağlıyor gidişinle
Yüreğime açtığın yara gün be gün kanıyor.
Gözlerim de hayalin kulaklarımda sesin
Herkesin derdi kendisine ağır.
Başkasını derdine herkes sağır.
El âlemdeki yara duvar deliğidir.
Duvardaki delik ne kadar önemlidir.
İnsanlar hep çıkarlarını düşünür.
Başkaca da hiç bir derdi yoktur.
Neden bilmedin yerini yurdunu
Baştacı iken yerin dibine vurdun kendini
Bir adını ettin iki,birlikten dördüncü oldun
Sen yüreksiz,vicdansız bir mahluksun
Elini yurdunu perişan ettin,sefil aşağılık
Şeref yoksunu, adi yaratık sen yaşıyormusun
Neden bu kadar alçaksın,
Küfür edeni görmezsin, duymazsın’da
Doğru konuşmayı küfür sayarsın.
Ruhuna mı işlemiş haysiyetsizlik.
Sen hayvanmısında hayalin bir tutam yeşillik
Tepinirsin,bağırır çağırırsın ruhunda var hayvanlık.
Nedendir bilinmez meramım
Yaranmak değildir benim derdim
İnsan bu verince iyi,istersen kötüsün
Herkesin işine yaradığın kadar değerin
Sözler hep hava da,menfaat yerde
Hep oyalamadır, sözler tat verir.
Ne kadar güzel söz bilirsen bil.
Sözü süsleyen ağızdan çıkaran dil.
Bu dil söylerde amel eylemezse el.
Aç bir insanın göğsüne ekmek koy.
Acaba bu aç insan, yemezse ekmeği.
Seyretmekle doyar mı karnı.
Nevbaharda gelmiştim yanına
Çiçekler açmıştın gülizarımda
Ansızın soldu sol cenahımda
Boza pişirdin şu garip başımda
Ruh çile çekince kalem güler mi sanırsın
Dert çekmeyen, dertinin halinden ne anlasın
Kalem ıztırabından kalpten gelenleri kagıda dökersin.
Bu çile dertle yoğrulunca ahuzarımı susan yüreği şiir bilirsin
Bir ağustos'tu hava sıcak.
Ayrılığa açmışım kucak.
Üşüdü yüreğim ayrılık ateşinde.
Yandı yüreğim kışın ayazında.
Tutmuyor elim ayağım
Görmüyor gözüm, duymuyor kulağım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!