Umutlardır bunca cefaya tahammül
Dayanmak lazım gelir,
Belki de böyledir feleğin çarkındaki usǔ l
Ten yansa da cayır cayır
Dayan ey gönül!
Olur elbet günü geldiğinde acıların bir bir kül.
Ahlar vahlar arasında
Yürüyüp gidiyor zaman.
Beceremedim her ne yaptımsa,
Tutamadım, sıyrılıp kurtuldu avuçlarımdan.
Geceler beklerken vuslatı.
Her günün aydınlığı,
Ardına dönüp,
Üzerine üzerine yürümek,
Kayıp ilanı verilmiş yılların.
Öyle kolay olmasa gerek
Ki…
Ben yapamıyorum
Gidiyorum…
Yıkıntılar arasında,
Dursuz duraksız.
Ne adresi belli bu gidişin,
Ne de biteceği an,
Bu seferin.
Elbet bir sebebi vardır bu gidişin.
Ve her nedense bir daha geri dönmeyişin.
Ben miyim?
Yoksa bir başka sebep mi var? Benden gizlediğin.
Söyle...
Söyle de bileyim.
Bazen deliyim, bazen divane.
Sağım solum darmadağın,
Ömrüm virane.
Bir başına sipsivri bir kulum.
Yatmak istesem,
Yok örtünecek yırtık bir çulum.
Dikenli bir gül bahçesiymiş geçtiğim yollar.
Ben sadece gülleri görebilmişim
Hevesimin güller uğruna yitirdikleri;
Acıtmıyormuş içimi,
Hiçte hissetmemişim.
Ta ki…
Ceplerindeki son kuruşla,
Çıkmışlardı bir sürü insan pazara.
Benim paramda yoktu oysa.
Niye sokulduysam bu kalabalığa?
Bilmem...
Belki de döküntüler arasından bulabilmek için küçük bir nafaka.
Kovsam da yakamı bırakmazsın ulan velet.
Hiç fırsatını kaçırmaz, bitiverirsin yanı başıma.
Bazen kör şeytan diyor ki; şunu başından defet,
Ulan sanki tüm garezin bana.
Tutuyorsun başımda saatlerce nöbet.
Git ulan git…
Bazen masmavidir gökyüzü,
Sihir almış gibidir sanki bir meleğin yüreğinden.
Bazense çeker üzerine örtüsünü,
Yüklemiştir ağlarını bir denizci ülkesinden geçerken.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!