Vazgeçilmez bir özlemdi çocukluğumda
Düğünlerde,
Pat pat pat!
Mantar tabancası.
Heybenin bir yanında yiyecekler,
Yakalamış adamın biri,
Evine giren hırsızı,
Teslim etmiş polise.
Öyle keyfine göre,
Öyle püsküllü püsküllü,
Öyle hoyratça.
Geçiremezsin olur olmaz her şeyi,
Öyle iğne deliğinden kafanca.
İplik bile iğne seçer.
-Rahmetli kayın babama-
Aman amam aman!
İstemiyorum sığıntı bir hayat
Ayaklarımı sürüye sürüye mola vere vere
En başa dönmek üzeriyim
İnsan sevdiği kadar insandır
Yoktur bunun daha ötesi berisi.
Hasretle, sevdayla, aşkla
Gönülden severim gönül yolunda gidenleri.
Dörtnala geçerim o yollardan
Bilirim ki ayazı, yağmuru, fırtınası kadar
Duyar mısın beni
Seslensem duvarlara?
Duvarlar suskun, melodiler buruk.
Gönlüm var ya!
Ahhh şu gönlüm!
Sessiz, kırılgan, mahcup.
Emperyalistler ne eder eder,
Birkaç satılmış bulur ülkeni talan eder.
Bu yetmez,
Sofrana kadar müdahale eder.
Bu da yetmez
Eline geçirir tüm zenginlikleri
Şehit Asım'dan çıkınca,
Karşı kaldırımda bir güzel.
Gülümsüyor gözleri,
Gülümsemesi gözlerinden de güzel.
Bir yaprakta bir damla su gibi yüreğim,
Ey genç arkadaşım!
Hayata iyi başla.
Biraz rüya biraz macera derken,
Bir kaçırırsan elinden,
Karmakarışık akar gider seneler,
Tutamazsın hiç bir yerinden.
İyiler kırgın,iyiler yaralı,iyiler isyankar
Bir ıslıkla saltanatı yıkacak kadar,
İtilmiş,örselenmiş,ezilmiş
Gönüller kırgın,gönüller yaralı,gönüller isyankar.
Kötüler hırçın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!