Gözlerim bir yerlerde takılmıştı
unutmuyorum orayı hiç
unutmuyorum yalnız bırakıp giderken byeee demeni
arkadan bakarken dünya küçülüyordu sanki
gidişin ölüm gibi geldi
serbest kaldı ruhum
Ömrüm gidişlerin artığıyla beslenmiş bir et
parçası...iğreniyorum...yaşamaktan...
Ne şimdi ne bundan sonrası olmayacak. Eğer şu an yoksanız sarıldığınız umduğunuz ne varsa teker teker düşünce umut bağladığınız kaleler asıl yenilginin tadını o zaman alacaksınız. Bileceksiniz o zaman yenilgi gerçekten nedir tadını alacaksınız.
İnce bir sızı saracak bedeninizi işte o zaman bileceksiniz işte o zaman geçmişe bakıp her şeyi yapamamış olmanın buruk tadını,
Eksik kalan duygulara gem vuracaksınız ve bunun verdiği rahatsızlık sizi en güvendiğiniz yerinizden vuracak...
Ummazdınız değil mi, beklemezdiniz mutlaka bir yol açılacak diye çok beklediniz elleriniz, ayaklarınız karıncalanacak beyniniz size yapacaklarınız hakkında kesin karşı çıkacak umutsuzluğunuz o kadar büyüyecek ki siz onun önünde el pençe duracaksınız Tanrınızı bile karıştıracak hale geleceksiniz...
İşte o zaman yeryüzünün en kuvvetli yaratığının nasıl olup ta yerin dibine girmek istercesine kaynar kazanlarda yanmışcasına yeryüzünün ona dar gelmesine bedenine sığamayıp haykırmak isterken sesini en büyük depremleri alt edecek şiddette gerisin geri bedenine nasıl hapsettiğini gözlerinizle beyninizle görecek ve anlayacaksınız...
Ama siz yine de hayatınızın ipotek altında olmasından rahatsız olmayacaksınız...
Karanlıklara sarılınca anlar insan
Kırılgan
Naif ve
Kırılmanın
Nasıl da yangına davetiye çıkardığını.
Anlam katılan,
Yaşamak adına, sevmek adına, senin benim adıma
O sancılı bahar sabahında toprağa düşmüş
Tohumun inlemesini duyduğum sesinde
Acı ve sevinci görecek kadar uyanık
Düşmeden o sefil düşünceye
Unuttum adımı...
Sabah olmasın diye dua ederken
Gecenin mateminden kalan anılarım var
Vazgeçtim hayallerimden senden
Yarınlara uzanan umudum söndü yar
Uğruna verdiğim savaştan
Haydi al beni gözlerinle uçur uzaklarına.
Ver anılarını tekrar yaşansın.
Uçurumlar kapansın dizlerine.
Büyüt gözbebeklerinle sevgiyi.
''Yanlış hesap yapmadan yaşamak sanattır.''
Karanlıklardan çıkıp içine güneş gibi doğan ümitlerden bulmalı.
Ağrıdıkça okşamalı kalbi,çıkarıp tozunu almalı duyguların.
Uzak diyarlardan gelen çığlıklara kulak vermeli.
Hatıraları canlandırmalı sevinçli şarkılar söylemeli.
Renklerle dans etmeli,yalnızlığı daha içten sevmeli.
Yağmurlara yer açmalı alınlarda,çocuklaşmalı.
Tut artık verdiğin sözünü
Güldürmedin ağlayan yüzümü
Sana söylenecek söz de kalmadı
Uğruna yanılacak köz de kalmadı
Yüreğim yokluğunun cezasını çekerken
Yudumladıkça uyuşmuş bedenim yeryüzünün dar sokaklarında
Kör kuyularda sınadım gözlerimi, dipsiz uçurumlarda sulandım, maviyi gökyüzüne astım.
Sırtımı verdiğim taş duvar ihanetin gölgesini gösterdi bir anlam taşımıyordu ihanet.
Gözlerimi kapadım boğulduğum anılarım yaşımı hatırlattı, bir gün daha bitiyordu,
Bir an geçmişti uyandım, uyuduğum her dakika için fazladan mavi yükledim heybeme.
Zamana bir adım var nasıl geçmişse hayat ırmağı donmuş suları budala istekler



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!