Yaratılan varlıklar içinde; en garip, en enterasan, en tuhaf, en hassas, en cins, en.. mükemmel, en esrarengiz.. en en,en.. mahlûk; KADIN ve hiç bitmeyen hikayesi... Ya! Bir de, kadınlar olmasaydı? .. Evet, siz de hiç düşündünüz mü?
Ya, kadınlar olmasaydı! ..
K A D I N ! ..
ŞİİR NO: 109 19-12-2008
Akıllı ve mantıklı olanlar, vaktini; okumakla, cahil ve zavallılar ise; dertlenme ve derdini her önüne gelene anlatmakla geçirirler... Birinciler, her gün yükselir.. mesafeler kateder; ikinciler ise, her gün alçalır.. irtifa kaybederler. Bütün insanlar, tüm hayatları boyunca; bu iki uç arasında, “GİDER ve GELİR” ve ömür sermayelerini bu şekilde tüketirler...
Ancak; mesafeler kat edenler, Cennet’lerde pervaz ederler.. de; mesafe kaybedenler, cehennemlere kul köle...Madem ki,varsın ve varlığının da farkındasın; varlığının kaynağından gelen gücünü, kudretini.. de biliyor musun.. bunları yaşıyor ve de kullanıyor musun. En mühimi; “Kul” musun.. “birey” misin? Ne dersin? ...
Kul ile birey arasındaki farka, biraz dikkat eder misin? ..
Kullukta, Yaratıcı’ya teslimiyet ve itaat; birey de ise, nefsaniyet ve isyan kokusunu sezebiliyor musun? .. Sen. Ya! Sen, hangisini tercih edersin? ..
Ne dersin? . BİREY MİSİN? .. Yoksa, KUL MUSUN? .. Sen, hangisini seçer ve hangisini kendine pusula yaparsın? ..
İLAHİ
R E S U L U L A H B İ R G Ü N..
surprizsite.com / ŞİİR NO: 66 / 05-06- 2013
Hani hep, “TARİH, TEKERRÜR EDER.. DENİR YA! ” Bu doğru bir tesbittir ve istatiki bilgiler ile de, bu teori defalarca doğrulanmıştır. İşte yine, “Müslüman Türk’ler ve Türkiye için” tarih, bir defa daha “tekerrür etmek ve Osmanlı’yı geri getirmek..” için, son hazırlıklarını yapmaktadır.
Böyle muazzam, böyle mutlu ve muhteşem.. bir oluşumda, bir Türk veya bir Türkiye’li ve de, bir Müslüman olarak; sevincimi ve neş’emi ancak, Rabb’ime hamd olsun.. kelimesi ile dile getirebiliyorum.
Ya, SEN! .. “evet, ya sen; evet sen! ..” Sen, “NE İŞLE MEŞGULSÜN,” ve sen “NE İŞLE İŞTİGAL EDİYORSUN”? ..
Atalarından devraldığın, üç asırla ölçülen ve çok uzun süren uykundan, uyanabildin mi. Yoksa hâlâ uykuda mısın? Şayet, uykuda isen; ne zaman, nasıl ve ne yüzle.. uyanacaksın?
Sana sunulan bunca lütfûn, nimetin ve Rahmetin.. farkına ne zaman varıp, ne zaman “ŞAHLANACAKSIN? ..”
Tarih; yine, seni çok özlemiş.. “SENİ ÖZLEYENLER İLE ne zaman kucaklaşacaksın? ..”
surprizsite.com ** ŞİİR NO: 199 **18-02-2010
Özün, sözün; güler yüzün,
Gül cemâlin, tatlı sözün;
Umman kadar, derin gözün,
Sana, “ben, kırılamam ki...”
Kişiden, kişiye; anlamı değişse de, herkesin ağzında ve kalbinde olan; kimini mutluluğa taşırken, kiminin tüm hayallerini yıkan.. bazan, kişiyi bir arslan gibi kükretirken, bazan da mecalsiz bırakan.. nefsi yönüyle Dünya’lı, ilâhi yönüyle de Yaratan’ın bir armağanı olan.. bir atomun, elektronu ile protonunu bir arada tutan.. sevgi enerjisini, hissedip yaşadıkça; yani“SEVDİKÇE” neler ve neler olur...
Bunun anlamını ise; ancak derece derece, yaşayanlar bilir ve ilâhi sevgiyi, ancak arayanlar bulur... Herkeste farklı çağrışımlar.. farklı yankılar ile kendini gösterir....
Ben de ise bu sevgi, şöyle dile geldi... Gönlümü, ele verdi.
S E V D İ K Ç E
.
S E V K A R D E Ş İ M, S E V...
Şiir no: 193 13-02-2010
Konu, SEVGİ’yse; tuttuğun yerden yapış.. “SÖZ”e,
Sevgi; Rabb’den yayılır.. sen de, “O YOL”u izle...
Büyüklerimiz; “cüsseleri büyük oldukları için mi? ” büyük söz söylemişlerdir. Yoksa! “Büyük söz söyleyenler mi, büyürler? ” ve büyük olurlar!
Büyüklük, kişiye göre değişen “göreceli” bir kavramdır. Göreceli olmayan yanı ise, “büyük sözler veya büyüklerin sözleri” ki; bunlara “ATA SÖZLERİ” denir, gerçekten büyük mânâlar taşırlar.
Bu sözleri; iyi dinleyen, iyi öğrenen, iyi anlayan ve hayat boyu yerinde ve doğru uygalayanlar.. birçok avantajlar sağlayarak, kısa bir zamanda; çok uzun zamanda kazanamayacağı birçok basamağı hızlı tırmanıp, bir çok makamlar, dereceler, imkânlar, mesafeler.. kazanırlar...
İşte, bu büyük sözlerden şiirleştirdiğim bir demeti, sizlerin istifadelerinize sunuyorum... Büyüklerin sözleri ve sözlerin büyükleri...(surprizsite.com / Şiir Romanı Kitabı’ından)
B Ü Y Ü K L E R İ N S Ö Z L E R İ! .. – 1
Ş U A N A D O L U D A
Her şafağın sökümünde, güneş doğunca,
Kanlarımızı kaynatan şavkı vurunca,
Kör karanlıkları, bir nur seli boğunca..
Isı ile ışık sunar, her kurda ve kuşa,
Gerek Dünya’nın ve gerekse insanın bedeninin, yüzde yetmişinden fazlasını “SU” teşkil eder. Bilimsel tesbitlere göre, ilk canlı hayat ve ilk hücreler; SU’dan başlamış, su ile hayat bulmuş, su ile beslenmiş ve su ile sevişmiş.. o günden beri de, bu ilâhi AŞK devam etmektedir…
Kar, suyun soğuktan dolayı büründüğü ilk ve en yumuşak katı şekli olup; sıfır dereceden daha aşağı soğuklarda, ortaya çıkar. Rüzgarla savrularak tipiye, çok fazla soğuklarda ise en sert şeklini alıp, kristal buz haline döner… Yani suyun, çok soğuktan; kendisini bir çeşit koruma mekanizmasına da, buz denir.
Göze gelince; Allah (C.C.) ın, SEMİ İSMİ ŞERİFİNİN VE SIFATININ, canlı mahlûkattaki bir izdüşümü ve sembolik tecellisidir. Canlılar göz ile bakar, göz ile görerek ihtiyaçlarını giderirler. İnsanların ise, büyük bir kısmı; gözlerini sadece içgüdüsel olarak "BAKMAK"ta kullanıp, sadece aval-aval bakarlar. Küçük bir kısmı ise, gözleriyle hem bakar ve hem de, basiretini de devreye sokarak; ayet-i kerimelerin emri gereği, "kendini, çevresini ve Kâinat’ı" temaşa etmek için kullanır.. Kâinatı, mahlûkatı ve kendi kendilerini, bekma değil “GÖRME İŞLEMİNİ” yerine getirirler. Göz; fiziksel olarak bir organ ve enerji değeri itibariyle ise; bir “NUR”dur. (Nur; ibadet sırasında da çıkardığımız, pozitif bir çeşit enerjidir.) Aşağıda ise, yukarıda sayıp sıraladığımız; SU, KAR VE GÖZ”ün bir dansını, bir kombinasyonunu ve bir halitasını; bir şiir formu içinde sunmaya çalıştım. Siz de, bana katılır ve benim ile beraber, biraz tefekkür edip, biraz felsefe yapmaya ve su, kar ve göze bir de bu açıdan bakmaya ne dersiniz?
Haydi rastgele…
S U K A R V E G Ö Z



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!