Rüzigar esiyor saçlarının arasından
Yine gideceksin anlıyorum bakışlarından
Dur gitme bak yıllar meydan okuyor bize
Ağlarsın otuz beş yıl geçse bile aradan...
Gece lambasıyım
Karanlıklar ülkesinin…
Üzerime yağar deli yağmurlar.
Ben, kaldırımda yaşarım.
Gidecek evim,
Bir şarkı söyle bugün
Bir şiire konu ol mesela
Güneş açsın teninde
Yaşadığın ne varsa geride
Aldırma;
Her şey olacağına yetişir
Gelsem…
Yeşil kubbeni uzaktan da olsa
Bir kez görsem….
Alemlerin nuru..
Sen bizim gönlümüzün içindesin…
Gerçek,
Yalanların temeli üzerine kuruluysa
Onu görebilmek için gözlerini kapatmak gerekir.
Ben kapattım gözlerimi
Gayrı kellem koltuğumda
Bir gece ansızın düşeceğim aklına,
Gülen yüzün hüzünlenecek,
Gözlerin ağlayacaktır belki…
Anılar canlanacak karşı duvarda,
İzleyeceksin…
Yüreğin parça parça olacak…
Soğuk olur üşürsün Antakya sokaklarında….
Kar nadiren yağar amma….
Ayaz eksik olmaz torosların başında…
Mahalleler dumandır şimdi…
Dışarıya çıksanız genziniz yanar….
Salıncaklar sallanır parklarda,
Üzerinde sallanan yok.
Tekbir ile ölüm eşit bu oyunda,
Oyun var, hile var, kural yok…
Gitme!
Demedim hiçbir zaman,
Biliyordum ki zaten;
Gideceksin…
Sevmeye gönlün doymadı senin,
Gidişinin dönüşüne hasret kaldığı ömrümde
Döktüm hüzün yapraklarımı ardın sıra
Dönmeyeceğini bile bile
Ve sevmeyeceğini bir kere
Döktüm gözyaşlarımı ardın sıra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!