içimde erimeye yüz tutmuş bir buzul kütlesi
yaz bitti artık solgundur yorgun güllerin lehçesi
eyy ki düşlerimde kırgın kuşlar şifa bulur eyy
kar yağsa yeridir ama bu ağrı da neyin nesi
m.M..
ayaklarım bir yol arıyor
aşkın tenhalarına
kararmış bir endişeden
seni seviyorum
bir aşk şiir yazacak kadar
ama bir sürü apoletli amcanın sesleriyle
kesilmese sesim
iç dünyanın derinlerine inmek için bilet lazım olmasa
sen eyy
sesinin uçurumundan her atladığımda
yine sesinin pamuktan yatağına düştüğüm
sonbaharda doğan her doğulu şair
bir yazgı kuşatmasına tutulmuş gibi
sever
uzağı
uzaklığı
uzaktakini
su
bir zaman gelir de
çevirir insan diline
yağmur gibi
kar gibi
çiy gibi
isimsizlere isim
cisimsizlere cisim
resimsizlere resim
olmak istiyorum
ama takatsiz bir örümcek
alt düzey bir yılan deliğinde
elinde bir kaşık balla
beni bekliyor sanki
baktığımda
rotası olur mu deme şimdi hayatın
çiçekler dolusu bir hicretteyim
üstü kapalı bir cennet gibi
kokuyor güller gül bayramında
boğazıma kadar harfle doluyum
tıksırıncaya kadar şiirle
susmanın en elzem zamanlarından geçiyor olmasaydım eğer
atlara eyer takıp sulara doğru sürerdim
şehir antolojilerinin sayfalarına
biraz yamuk duruyorum bu sıralar merdiven başlarında
duraklarda hep bir iç çekiş
hep bir koşuşturma ile beraber
bir tarf çiçek almaya çok ihtiyacım oluyor
hergün önünden geçtiğim seradan
indi tüller ve asfaltın ıslak yorgunluğuna dair
hayat düşlemelerim
habire zindanda
habire havvadan doğma
habire ademden olma
bir elmayı dişlemelerim
zor zamanda zır cehaletim
beni darağacına bile çekebilir
atım kişnemeye devam ettikçe
sürekli bir sürek avının hedefindeyim
yoksa ben yalnızlığın okuna
bir geyik miyim..
m.M..
isimsizlere isim
cisimsizlere cisim
resimsizlere resim
olmak istiyorum
ama takatsiz bir örümcek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!