Büzülmüşsün derinden derine
Kapanmışsın içine alabildiğince
Sitemin kime?
Küstün mü güneşe?
Söyle akşam sefası…
Ağlar mısın bilinmez
Kara gözlerini kapatma bana
Kapılarını kapat,
Perdelerini kapat,
Yolları kapat!
Gözlerindeki o kömür karasına
Hasret bırakma beni
Sonbahar neden erken geldi gülen yüzüne,
Gece çökmüş yıldız yıldız parlayan gözlerine
Karlar yağmış bahara hasret saçlarına
Ne olmuş sana ey güzel peri
Bir kötü nefese teslim mi oldun?
Bir büyü mü çaldı seni bizden?
İlk adıma babamla başlarsak
Soy ağacımızın ilk kişisi babam;
Bir...
Ademle Havva diye devam edersek annem;
İki...
Dallar meyveye durdu dersek ablam;
Bu sene de bahar geldi
Kuşlar yine döndüler gurbetten
Yuva kurdular hepsi
Kuşların da yuvası var
Koyunlar kuzuladı
Birler iki oldu, ikiler üç,,,
Ah güzel yavrum,
Sürmeli kuzum, ceylanım
Ben sizi hiç bırakır mıydım?
Ağlayınca silmez miydim gözyaşlarınızı?
Üşüyünce sımsıkı bağrıma basmaz mıydım?
Yavrum, yavrularım!
Bir gün ışıltılı kara gözlerin
Sevda soluyan gül bahçesi sunuyor bana
Ertesi gün o bahçe tarumar
Bütün dikenleri saplanıyor yüreğime
Yanımdasın, yakınımda, hemen şurada
Uzatıyorum ellerimi
Biz kuluz ya!
Menzilimiz belli
En akıllı
En güzel
En zengin
En namlı...
Düşünüyorum da hayatta çocuklardan ders alacağımız bir çok ibretli sahneler var... Ağlasalar da gülseler de her hallerinde derin mesajlar gizlidir. Bir arkadaşımın henüz iki yaşını doldurmamış çok tatlı bir oğlu var; Yusuf Lokman...Aslında çok akıllı ve uysal, üstelik de çok merhametli bir çocuk. Ama ne hikmetse istediği bir şey verilmeyince, ya da birileri bir yere giderken onu götürmüyorlarsa eğer, Yusuf Lokmanda hareket şu: avazı çıktığı kadar bağırarak ağlıyor ve hemen başını defalarca yere vuruyor...defalarca...Tabi etrafında bulunan annesi, babası ya da bizler hemen tamam Yusuf tamam deyip istediği her neyse yapılıyor.
Bir çocuk...Ağlayış...Tepki...Hedefine ulaşma...
Ben Yusuf Lokman'ın bu davranışından çok büyük mesajlar aldım, çok büyük!
Çoğu zaman acılar karşısında ben de başımı vursaydım, acılarım sıkıntılarım dinseydi diyorum...Ölen bir yakınımın tabutu giderken beni de götür deyip ağlayıp vursaydım başımı beni de götürseydi...
Kanayıp duran yüreğim için vursaydım...
Ablam ölmesin deyip vursaydım...
Gitmelerini değil gelmelerini sevdim
Ben senin gözlerinin derinliğinde
Kaybolmalarımı sevdim
Bir serçe çığlığında çırpınan yüreğimin
Ellerini tutuğumda
Sonsuzluğun ötesine kanatlanışlarını sevdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!