Sen
Fırtınalı hayatın kıyısında
Seyrederken gökyüzünü
Dans ediyordu kırlangıçlar.
Rüzgarlar,
Misafir gelmişim yalan dünyaya
Sohbetim bitince geçer giderim
Dalmışım uykuda renkli rüyaya
Uyanır rengimi seçer giderim
Buralardan ansızın
Çekip gideceğim
Bir sahil kasabasına
Yada
Issız bir adaya
Terk edilmek
Issız bir kıraçta
Tek bir ağaç gibi kalakalmakmış;
Belki bir kuş konar dalına,
Ama
O da uçup gider meçhule!
Uzun bir yolun arefesindeyim
Bayrama ermeden
Sabahı beklemeden
Böyle ansızın birdenbire
İşte elveda demeden gideceğim
Şımartılmış güller gibisin
Bahçemin ortasında
Tomurcukları yeni açılmış
Biraz sivri dilli hırçın
Biraz bebeksi sevimli
Çiğdem sarısı gündüzlerimde
Yıldızlar gibi kayan hayallerimi
Baharım da uçup giden zamanı
Kıskıvrak yakalamak isterdim
Oysa ben
Azad edip yolcu etmiştim
Günleri Kalmış
Turnalar uçmuyor bizim ellerden
Yemyeşil bağları çürümüş kalmış
Yanık türküleri düşmez dillerden
Sararmış bağları çürümüş kalmış




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!