2000 yılında Elazığ'da doğdum. Lise yıllarımdan beri şiirle ilgileniyorum
Tak tak !
Yansımaların heceleriyle ardımda bıraktım
Yalnız masallarda bilinen dervişler dağını.
Pusulalar bana ihanet etti
Haritaların bildikleri
Benim yoluma yetmedi.
Münasip bir diyarda kopar galeyan
Bir ölümü an be an eder beyan
Bir bana dost olmuş binbir hezeyan
Ah şu can! Son raddeye dek dayan.
İsterim ki hasret yoluna koyulmak
Çark döner çan kırılır
Kurak biter can ıslanır.
Bakır başka çağa ad vermezken
Kıymet gördüğü günde sızlanır.
Çark dönsün çan kırılsın
Her sükunet vakti durakalırım
Durakaldıkça zil sesiyle uyanırım.
Düşlerimin bıçakla bölünmüşcesine
Yarıda kesilip hapsedildiğini
Kafesten seçmeler önüme düşünce anlarım.
Kulak tırmalayan sözlere misafirim
Kulak misafirliğinden öte geçer tanıklığım
Zevale uğrayacağını bilen sefirim
Hazinedarlara ibret gösterilir kanıklığım.
Bir kabristan patikasından geçer yolum
Geceler içinde seçkinler vardı
Ben her geceyi aynı sanıp kanardım
Düşlerimin tükendiği bir gece devresinde
Işık bekletecek ümidi arardım.
Geceler içinde seçkinler vardı
Haydi gidelim
Bir ağaç kaçan gövdemizi görüp tutulsun
Kundakta bir bebek mırıldansın sırrımızı
Üç gün konuşulsun sonra unutulsun
Gök kesilirken adeta kırmızı.
Artık nutfenden dahi düşmez payıma
Hududu aşar haz ettiklerim.
İmrenmek dahi çıkmaz bahtıma
Belki rüyalarımı süsler kaybettiklerim.
Fark etmek şahsi bir inkılaptır
Issızlık, ıssızlık ve yine ıssızlık,
Bir çayın başında, bir dağın seyrinde
Mahrumiyete gömülü diyarın yerinde
Kuşlar pandomimle anlaşırken
Beni,
Yayılan kötü huylular gibi
Nizamın kaç sürümü gerektirmez menafi ?
Ceridenin yankısını kaç ceriha eder telafi ?
Tabiata değinsin bir kelam da
Turap alıngandır her acı onu bitap etmeye kâfi.
Fâni kamlar uğruna harap olur canlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!