A. Nazif ŞAHIN'e
En bilge yalvacım yokuşlardır benim
Elçisi söz geçmez bir zifir karanlığın
Kristal bir sessizlikte olur her şey
Uzar da uzar da uzar da uzar
İnsanı bir uçurum kılan bu uzaklık duygusu
Yıkık bir çarşıda verilen balo
Bu
Her dinin az çok onayladığı
Unut bildiklerim teker teker sök
İçini zorla donatan uyumlu renkleri
Ey yaz ikindileri, dut deren serçe mi olayım,
dut dibinde deli mi?
Kendimle mi olayım öteli mi?
Bir yer var bilirsiniz, haritalarda adı geçmeyen bir başka yer,
Tinle ten arasındaki iğreti köprü yıkılınca
asılı kaldığım mavimsi beyaz boşluk.
Sokakta bulmadım seni, kasırgalardan devşirdim.
Tıknazdım, yol bilmezdim, sınıfta kalmıştım
Sokakta bulmadım seni, uçurumlardan devşirdim.
Biliyordum, yolum yol değildi, değer bilmezdim.
Sokakta bulmadım, cehennemlerden devşirdim seni.
Evet inanırım deri değiştirmeye; çünkü acıya inanırım.
Katıya, sıvıya, gaza; üçün ardından dördün geleceğine.
Yaban arılarının varlığına, Leyla’nın ihanetine, mevsimi geldiğinde göç etmek gerektiğine, suyun tersine akmayacağına inanırım.
Evet inanırım çini ustalığına, zulmün kendini onarma gücüne, maddenin korunumuna, çürüyen elmanın kütür kütür elmalara gebe olduğuna.
Yaşamın bir şezlong gibi bakışımlı olmadığına inanırım,
suyun kaldırma gücüne, harlanmayan ateşin söneceğine, bülbülün güle asla kavuşamayacağına ve nilüfere.
Sen saklı kal! Sen, duygu kasılması
Arabalara koşayım seni doruklara taşı
Bir ıhlamur kokusu örteyim üstüne
Öyle kal yüzümün gergefinde günlerce
Her bebek sana açsın gözlerini saklı kal
Sen duygu kasılması birdenbire gözlerimin
Eski bir türküden kopardım senin için
Bu çiçekleri doyumsuz şenliğine gülüşünün
Tam zamanında ateşler yaktın şuramda
Itır kokan kibritiyle köpük göğsünün
Şiirler ısmarladım ben de kırlangıçlara
Çok uzak ülkelere doğum günün için
Ben bu adanın tek sahibiyim,
ara sıra uğrayanlar yok değil.
Mutlak karanfil uygarlığım geçmişe de
geleceğe de ayarlı değil.
Elimdedir kirlenmiş sicilimi temizlemek
Cengiz Han veya Yavuz Selim olarak.
Siz beni sevmediniz, biliyorum
Ben de kendimi sevmemiştim zaten
Yorumsuz katıldım hayata, biliyorsunuz
Yorumsuz ayrılıyorum, bilmiyorsunuz
Yoktu, olmayanda aradım bir süre
Ey orman yasası! Yeniden sar bizi sıkı sıkı
Seni özlüyorum, kırçıl, kırgın, yaban yüreğimle
Ey vahşetin kaba ve kalın şiiri! Kondur hayat öpücüğünü
Ey vahşetin gürül gürül akan şehvetli sesi! Sok, irkilt yerleşiği
Seni özlüyorum korkudan titreyen beynimle ey zifir karanlık!
Ey derin ve doğal yaşanan kösnü, her şey öncesi!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!