susmak anlatır mı yürek yangısını sessiz çığlıklara yol alırken hayat?
hoyratça tükettiğimiz aşkları
militan yalnızlığımızın kuytularında
kurşuna dizerken biz,
hayallerimiz
hangi kıyılarda eksiltir kendini çaresiz?
vakitsiz günbatımlarında
gidenler gittiği için mi
bu denli yalnızız biz,
kaldığımız için mi bu kadar çaresiz? ruhumuzun eksik yanını aradık durduk,
ömrün giden yarısında
ve yitik adreslerde…
militan yalnızlığımız
yüreğimizin mengenesi…
sahte gülüşler yüzümüzde
ruhumuz acı çeker besbelli,
yanlış sevdalara yol alırken biz…
“mutlu aşk yoktur” demiş, şair
yürekler kanadıkça mı büyür sevdalar,
ya da –son-suz olunca mı aşk,
ölümsüz olur?
ne acılar yükleniriz bile bile,
bize hep saklı sevdalar kucak açarken… hangi yol ayrımını seçsek
karşımızda militan yalnızlığımız…
çaresiz,
isyan ateşi sarar bedenimizi
yine de susarız…
bir veda armağanı gibi
militan yalnızlığımızı
göğsümüzde taşırız…
ALİ GENÇLİ
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta