Başarmış, unutmuş kalemim
Öyle ki yazmayı dahi
Boynunu büker çaresiz
Terkedilmiş evler gibi
Ardımdan ağlarmış şiirlerim
Buymuş annelerin dediği...
İhtirasım var hakim bey, damladan öte
Bir ılık damla daha düştü kuru yüreğe
Tüm bereketiyle Güneş'in nuruyla Ay'ın
Yeşermeli sonsuzluk huzuru gülizarın
Tek derdim dikenleri olsun batan elime
Sen benden bile âlemsin cümlem
Ağladın gülerken cümle âlem
Noktalar damlar, verir elem
Ele veren seni, yazan kalem
Devdin, devrildin, kim yere seren
Geçmedi bir türlü tadından damak
İstemiyor başka ilâç dîl-i pak
Altıma tahtlar, başa versen de tâç
Söyle ki doktor bu nasıl bir ilâç
Yâr ki nasıl derdime derman vere
Anlatamaz seni yarım kâfiye
Hayat gayet kısa uzun heceler
Nun sakince bekler gelirsin diye
Dört elif miktarı uzar geceler
Cahilim onca harfi ben neyleyim
Yalnız dertsizlere neşe verir bahar
Üzülürüm sensiz bir şeye gülersem
Senden gelen ecel olmaz bana ağyar
Üzülürüm başka sebepten ölürsem
Gün ışığı vurur kurumuş bedene
Ahvalime tercüman gerek, bir gariptir yokluk
Muhtaç olduğum kudret titrek bir tebessüm yolluk
Ucu kırık bir kalem bana senin kadar hemhal
Olamaz nazarımda buna şahit metruk mahal
Beklemek denen en dar çukur, gayet kalabalık
Güvercinlerle dost soğuk görünmez bir heykel olmak vardı şimdi
Doğrulara despot umut olmasaydı engel günahlar benimdi
Çıkarmadım sesimi muzip sokağa gücenmesin diye poyraz
Alamazdım gölgemi garip korkağa bir nebze gülseydi pervaz
Ne kadar da güzel hayal etmişim
Hangi derdi döksem farketmez içer
Bir geldi mi bayram yeri bedenim
Bazen hilal genelde dolunayı seçer
Bildiğim tüm iyi ruh sende bence
Hemen gidiverme koyu muhabbet
Hevesli herkes toprak atmaya girer sıraya
Siyah giyer ahali muhalif gibi meftaya
Muhalefet-i mevttir oysa ölmedik der gibi
Atın bir kürek daha sanki ölüm gömer gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!