Senin adın bundan sonra siz
Yani birinci tekil sensiz
İkinci ise tekil değil
Bu bir emir, saygıyla eğil
Aslında biz hiç olmadık biz
Gelir isen eğer mübarek bir günde
Eşgâlim kadranı gece yarısının
Bir sükûnet ki tüm zaman kiplerinde
Cırcır böcekleri çiçeksiz kalmasın
Güneşsiz beytimde bir kara şövalye
Şair mi ki yazmak isteyen, her noktada terler
Hoş görün cinayet işleyen el titrer, kalp titrer
Ben her gün eceli solurum, şarap yanında hiç
Dar mı dar, kenarı uçurum; yolu seç, gel ve geç
Hemen uçamaz kafesinden can kutsal emanet
Yaşlanmadın bir türlü hâlbuki yaşlandın
Kurumadın hiç en fazla kana bulandın
Anne şefkatsiz dünyaya hesap sorulmaz
Biraz gerçekçi ol da bağırma duyulmaz
Gün be gün soğudu soldu yeşil söğüdüm
Sabahın münâdisi fesleğen çiçeği
Yerken sabâ makamı mâtem içeceği
Dinle ki nefesini kanadında kurşun
Mecnûn'un imtisali güvercinden kuşun
Cüz cüz uçar yeşile hayâlı ak hayâl
An geceydi ışık arıyordum
Lakin duruyordu hep karşımda
Özürler, seni de biraz yordum
Tozlu raflarım vardı aklımda
Oda içinde koptu fırtına
Aynadaki aksiyle geçen yılların
Şüphesiz dolacaktır yüzüm de benim
Dolacaktır dikeni ile güllerin
Olur da kalır ise tek parça kalbim
Sabahında ömrün ne bu düşünce
Dostun oldumu derdinle mücehhez
Beyâbanda bir damla su gerekmez
Bazen ihtiyaç yoktur ki ademe
Kalemden başka imdada yetişmez
Kabul edin nacizane dizelerini kalbimin
Şekerisin tatsız çayımın, tuzsuz kahvemin
Birkaç damla değerle dolar taşar defterim
Bana değermiydi sözlerin?
Kül olmaz ateş yanmadan, yanan her ateş kül olacaktır inan
Parıltısına kanmadan yaşa, ardından gül olsun seni saran
Beyaz gelin, beyaz damat, umut ve korkuyu yeşil örtü sarar
Parlayan gözler artık mat, beklerken sorguyu eskileri arar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!