Ve umut bekler
Hasret biriktirmiş sevdalıları
Güneşin yüzünde bir tebessüm
Ufukta muradın müjdeleri var
Mutlu şafaklara gebedir gece
Gördün yabancı
Nenemin çenesini kırdılar
Dedeme keyifle dipçik vurdular
Gözünle gördün
Halimiz budur ahvalimiz bu
Ocağımız böyle yangın yeridir.
Tarihin tekrarıdır
Yurdumdaki anlı şanlı mezalim
Kaç asırdır bu diyarda kan güder zaman
Gücünü dener bizde her zalim
Orta doğuda
Kan ağlayan bir millet
İrkilir olmuşsunuz bir kuşun dürtüsüyle
ne uğraşırsınız bilmemki bir başın örtüsüyle
ne marifet sizinki ne insani meziyet
akıllara ziyandır bu çağda bu eziyet
bir yanda kuranda ilahi emir
yaz mevsimi temmuz ayı
üşüyorum
içimde zemheri fırtınası var
donmuş kurumuş yürekte sevda çayı
üşüyorum
Bir yanda acıyla yürek dağlayan varken
bir yanda davul zurna eğlenme tam gaz
neşeden geçmeyip ölüm zikretmek arken
biçemedim ben yarab böyle kullarına baz
öyle bir memleketki bir arada yas düğün
Kaç yıl geçmiş aradan
Kaç sene olmuş görüşmeyeli
Tahminimce onsekizli yaşlardı
Haniya hayatta o yaşlarda başlardı
Seninle tanışmamız
Kaçıncı senenin bilmem kaçında
Ayıp ettin yusuf abi be ayıp
nerden çıktı bu zamansız ayrılık veda
sendemi olacaktın şueradan bir kayıp
vakitsiz kesildi senden şiirden seda
..
senki
türküz kürdüz sünniyiz aleviyiz
iki temmuz madımağın ondokuzuncu yıl dönümü
insan yakan insanların su tanımaz âleviyiz
tuz basılmış yaraların odağında kıl dönümü
Asi bellemişti efendi baba
Ferman eyledi geriye tepmez
Yıkılmalı…
Dize gelmezlerin asi diyarı
Ve lice…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!