Bir sonbahar mevsim güz
Aynı iklimde bendeki yüz
Bir şiir parkında
Sararmış yapraklarda yürüyorum
Ve
Dökülmüş yaprakların sarı hüznünde
Bir karınca olabilseydim
Bir karınca
Tek kaygısı
Yuvasına aş taşıyacak
Bir karınca
Bir ağaç kovuğunda
Geçilir değildirki aşkın geçebileyim
beş dakkalık hasretle tanınmaz bir haldeyim
içilir değil hasret zehrin içebileyim
beş dakkalık hasretle banınmaz ahvaldeyim
sensiz biraz yaşanılır diye sanırdım yar
Hep yoksun dediler bana
varım dedim tekrar tekrar
attıramadım yabana
dün inkârdım bugün ikrar
Issız bir dağ başında
Ve bir kulübe
Yerde ayı postları
Bir kedi birde köpek
Bunlarda gönlümüzün sadık dostları
Dışarısı kar yağışlı sürekli
Hep eksilir benden yana ne varsa hiç artı yok
İçimde dizi dizi kahır filosu
Gönül ağırlığımı ölçebilen tartı yok
Topu topu kırkbeş kilo bedenimin kilosu
Kemirdikçe dert içimi günden güne eririm
Meçhulden gelip meçhule giden
bir meçhul yolcusuyum
ne ezelim var, ne ebedim
ne kimseye ah eder nede kimseye bedim
ibadetim hakkadır niyazım hakka
kıblesi hakka dönük yerdir mabedim
İnsan doğdum anamdan
insanlığımla insanım
milliyetim yok benim
insancadır lisanım
ne türküm ben ne arabım
Muhammed padişah Aliye dedik şah
huuu huuu huuu hu
kimine eyvallah kimine dedik gâh
tuuu tuuu tuuu tu
ademden gelmişiz insan özümüz
Görünüşte dini bütün görünüp
Formalite fantaziden başını örtenler var
Nerden icab ediyorsa dindarlığa bürünüp
Din’en men’e gözünü kaşını dürtenler var




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!