İrâde-i Cüz’iyye, “ihtiyâr” elde mâhir,
Levh-i mahv ve isbatta, alnımda yazı kader,
Nefs ezhâna bulaşır, makâsıd kalpte tâhir,
Taalluk etmez şuur, Rabbin îkâzı kader,
suskunum yâr günler olmuş,
........ne sözüm sözüne,
........ne gözüm gözüne
................doyasıya değer olmuş,
küskünüm yâr güller solmuş,
Suskun aylar üstüne, bilsen kaç mevsim düştü,
Uğruna yandı gönül, konuşmadım adını,
Sensiz uykularıma, ne kâbuslar üşüştü,
Umut sözümde zâhir, düşürmedim yâdını,
'Yâ Rabb' derdim duada, hayırlıysa ihsan et,
……sıcak temmuz, serin sabah…
gül kokulu bir geceydi yaşanmışlıklara bırakılan,
bir tutam tebessüm,
birkaç damla gözyaşı,
……dudağıma değdiğinde biri,
Bugün de akşam olup, ufku kızıllık sarmış,
İçre düşen hüznümün, tek sebebi o yârmış,
Küçük bir veda ile, geçip gitti önümden,
Pusulamsa şaşırdı, haberim yok yönümden.
Gecenin kollarında, sabah ola hayrola,
Hızla araçtan inip, az geriye yöneldi,
Belki de bu sıktığı, umudunda son eldi,
Kaldırımda yürüyen, sarışın bir bayana,
Söyler iken birşeyler, kadın baktı bu yana.
Sonra durup dinledi, adamın sözlerini,
........Ve devam etti doktor, 'dokuz kurşun çıkardık',
........'Az daha geç gelseydi, cesedini yıkardık,'
........'Kaburgalarda kırık, kafatasında darbe',
........'İlk başta zannettik ki, sanki girişmiş harbe'.
........'Konsültasyon ağırdı, kurşunların yeri dar',
Ey sevda git başımdan, git sahilimden şimdi,
Ne dalganı isterim, ne de mavilik şimdi,
Gecelerim geri ver, artık uzak dur benden,
Sokulma hiç yanıma, çekil git hayalimden.
Uzaklaş şu kalbimin, küllü yangınlarından,
Sen;
.........Ey yıldız taçlı
..................b e y a z p a p a t y a m,
Ve Sen;
.........Gecelerimin,
muhabbetten sıyrılma hiç, habibinden ırak olma,
aşkın hakikîsine gir, dünya gibi durak olma,
varsın fenâ elden gitsin, beka olsun emelinde,
ister vasat ister takva, iman olsun temelinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!