Metamatik
Çok bilinmeyenli dinklem
Çarpılır değerler
Kırılmışlıklar
Yüzde fay izi
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Matematiğin zamanımızdan otuz beş bin yıl önceye ait kalıtlarda kullanıldığını, 1937 yılında bulunan kurt kemiği üzerindeki beşli gruplamayla yapılan çentiklerle yapılan saymanın oldukça eski olduğunu söylemekte Prof. Dr. Ali Dönmez
meta sözcüğü ötesi anlamını verir ..İlk olarak burada yaptığı imla büklümüyle ''metamatik'' diyerek kendi orijinalitesi içinde bizi bilim ve edebiyat arası bir yere taşıyor Sevgili Taş..
postmatematik bir durumla karşı karşıya kalıyoruz yani..
Rakamları kimin icat ettiğinden önemli olan rakamların ne olduğu.. kimi zaman demir miktarı, ve bağıl olarak kağıt miktarı ve kesilen veya dikilen ağaç sayısı.. istatistik..
Bir maliyeci için rakam ve yaşam içiçedir. kaotik bir ahenkle karışırlar birbirine.İstatistiklerin yıldızları seyreden teleskoplar gibi yaşamı seyreden projeksiyon olduğunu bilir bir maliye planlamacısı.
rakam ve yaşam arasında oluşan sürekli bu eğreltilemeler karşılıklarını eğreltilemeli kelimelerde bulur.
Denklem yerine dinklem çağrışım yapar bir yerlerden.
dink -gi
isim, halk ağzında
1 . Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek.
2 . Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç.
yani her iki halde de dövmek var.. yani öfke , yani yaratılışımıza hapsedilmiş ateş. devinimi oluşturan enerjidir bu aynı zamanda.. dineliriz , çarpılırız kırılız bir deprem kaosunda bile matematik aramayı başaran tek yaratıktır insan.
Matematiğin evrensel bir şiir olduğuna inananlar var.
İşte bazı şiir başlıkları bu şairlerden. geometrinin gizli dünyasını yazan bir şairden
:)
Cassini ovali, kalkık küp, dört renk teoremi, Desarques şekli, Poncelet porizmi, Möbius şeridi, Fatou tozu, Euler çizgisi...
Sevgiler sevgili Taş.. Attın yine ummana okuyanları..
Matematiğin sevimsiz yüzünün hakkından ancak elma hesabıyla şiir gelirdi. İşte böyle ağzını burnunu yamulturlar matematiğin. Şiirin emtiası, metası olur koltuk değnekleriyle yürümeye başlar, çarpanı tırpanlanır. Kağıt/ağaç olmasaydı demir keşfedilmezdi. Demir kağıt ters orantısı işte o dinklemin sağladığı dengede payda sıfırlamalarıyla demiri küflendiriyor. Demir matematik, kağıt şiir.
Karenin kökü de şiirin baş harfıinin çengeline asılıvermiş, sallandırıyor şair.
Taş: Taşın ağır. Yalnız başına ruhsuz meta olan sayısal zekanın tepesini delmiş duygusal zeka.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta