Sen öyle kaçırma benden gözlerini!
Bastığın toprak hiç titretmedi mi yüreğini!
Yağan yağmurlar ıslatmadı mı benle gamzelerini!
Öyle dalıp gitmene gerek yoktu çok uzaklara,
Bak!
İçtiğin suya, çektiğin nefese kattım bütün gizlerimi.
Çocukluk İşte!
Neredeyim ben, bu yol da nereye gidiyor?
Çocukluğuma çıkar mı acaba!
Koştuğum kırlara.
Şu çalılıklar hiç de yabancı gelmiyor!
Bakmayın bana gamlı gözlerle,
Sormayın neden, niçin ağladın,
Nice hayallerim yıkıldı benim,
Ben depremi daha küçükken tanıdım!
Ben de isterdim evet gülmeyi,
Gel sıcacık bir çayın deminde
Vuralım seninle denize karşı
Yıldızlar sönsün varsın bu gece
Yalnız sen aydınlat karanlığımı
Gel bu kaçmalar nereye kadar
Gel boşuna eyleme firar
Her Şeyde Sen
Gözlerin bir pınar içime akan.
Her akıntıda bir yıldız,
Parıl parıl parlayan.
Yıldızları besleyen bir güneş,
Farklı mevsimlerin adıydık biz seninle:
İlk bahar ve son bahar gibi.
Ama ne ilk ne de sondu bu,
Olamazdı da!
Yeşerdikçe solan,
Soldukça yeşeren bir ümitti sana kavuşmak
Kaybolmayan Dostluk
Küçük bir çocuk vardı yıllar önce,
Dünyası birkaç bilyede dönüyordu,
Elleri titriyor donuyordu,
Ama yine de üşümedim diyordu,
Kaybettim bak, yine kendimi!
Kim bilir belki sende bulurum.
Halbuki sen hep benimlesin,
Bense hep seni arıyorum .
Ne olur geri ver, bana kendimi!
Kendimi senden alamıyorum!
Bazen denizlerin en dibidir benim yerim,
Bazen en yüksek dağların zirvesinde bir engebede,
Ama alçakça bir yer değildi, insanlara durup baktığım yer.
Ne alçakta gördüm kimseyi ne de kendimi çok yüksekte,
Sadece yürümeye çalıştım, kendi ayaklarımın üzerinde!
Ey beni okuyan yürek!
Yüreğimi de okuyabildin mi?
Anladın mı bari uçsuz bucaksız sevgimi?
Eğer okuduysan azat et artık beni.
Bırak başka ellerde dolanayım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!