İçimdeki boşlukları yürüdüğümde
Yapışır iliklerime kadar burudeti
Sesimin yargıladığı sensizliğin düzlüğünde.
Gökkuşağım tükenir.
Hiç bir şey kurtarmaya yetmez bu dili
Hangi kavgaların çocuğuyum ben?
Ben şafağı hiç görmedim.
Hangi yolun yolcusuyum bilemem,
Ben güneşi hiç görmedim.
Hangi yarışların tuzağıyım ben?
O hiddet ne öyle kırıp döküldük
Reva mı bu öfke söyleyin bize
Hani korka korka geldik tedrise
A ma bir kükreyen küheylan gördük
N efesi tükenmiş neye dönüştük.
Umuduma kurşun yağdı bu gece,
Kan tuttu sabırla ördüğüm sevdâ!
Fırakın kahırlı eli elime, değdi de,
Canımdan can gitti leyla!
Gönlüm bozgun yemiş, toz duman sahra,
Sen sustukça heceler can veriyor içimde,
Yüreğime değiyor sessizliğin elleri.
Divan kurup ruhuma, güneşin eşiğinde,
Gölgemi sürüklüyor yalnızlığın devleri.
Duasız gecelerin karanlık çöllerinde,
Çarmıha geriyorum bütün kelimeleri.
Küskünüm
Gecenin kıyısında
Rüzgar ahı gibi bir dua
Dilime dolanırsın
Zifiri şafağında Avuçlarımın,
Siyahın terine bulaşırsın
Gönlümün sarayına Sultân kıldım seni yar
Giremez otağıma senden başkası ağyar
Güneş kıldım göğüme, zindanımda sitare
Dökülür hicabından yıldızlar pare pare
Dokunma gözyaşlarım dil yaresinden kanar
Yanık kokuyor dünya!
Sokak başlarında yağmurlar bekliyorum,
Yetim çocukların gözyaşlarını,
Yıkasın diye bir dua,
Kan ortasında secdeye duruyorum
Ruhum, delik deşik gülümsüyor sonsuza.
uykusuz gecelerin zindanında
göz altı gecelerimin,
mavi yıldızlarıydı, dualarım istikbale açılan.
kim vurduya gitti hayallerim,
kan doğradı yarınıma, uyandığım sabahında.
Şimdi çok uzaklarda, dün yitirdim zamanı,
Ölü bir düşe gömdüm dünden arta kalanı.
Güle döktüm içimi, her günün arkasından,
Kanlı bir buse verdi en derin yarasından.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!