Beni sana bağlayan sen, nasıl olurda beni senden koparan sen olabilirsin…
Bunca yıldan sonra tekrar yazıya dökmüşken beni, nasıl nefret ettirebilirsin okuduğum kendimden seni…
Yırtıp atsam da sayfaları içimde kalmıştı adına yazdığım mısraları
Sana koparıp da veremediğim papatyalar kurumuştu arasında. Yırtamamıştım…
Kalem tutamayan ellerime kalem tutturup, ağlamayı unutan bu gözleri yaşlarla doldurdun ve böyle insafsızca çekip gidiyorsun şimdi.
Ben senin adını düşürmezken dilimden, kimselere söylemeyip mısralara saklarken aşkımı kıskancımdan, sen gidip de sıfatını tanımadığım isimlerle içli dışlı oldun…
Sana en ihtiyacım olduğu anda azdırırcasına acımı uzaklaştın benden…
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta