Bir kâse su gibi dökülse kuma
Kuramlar kollayan dik başlı aklım
Rüzgârın başıma verdiği şekil
Yol olsa içimin ormanlarında
Unutsam eşyanın gürültüsün
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Devamını Oku
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
bir de Osmanlı'nın fetih ve iskan politikası ile Batı Avrupa'nın sömürge siyasetini kıyaslarken daha dikkatli olmak gerekmez mi?
ya da en azından daha kapsamlı analizlere ihtiyaç duymaz mıyız..
mesela bir köle ticareti, mesela bir yağmacılık kültürü bizim tarihimizde bu boyutlarda görülmüş müdür?
tarihi analizlerde objektif davranmak gibi bir mecburiyetimiz var ama , kendi ecdadımıza duyduğumuz bu hıncın bir ölçüsü olması gerekmez mi?
İngiltere'nin Hindistan'da kurduğu ve hatta yerli Afrika kabilelerine uyguladığı insanlık dışı siyasetin bizim tarihimizdeki benzeri nerededir?
biz ne zaman koca koca meclisler kurup bir afrikalı'nın insan mı yoksa hayvan mı olduğunu tartıştık..
biraz insaf ne olur...
''Bırakin artik bu geri kalmis hayalleri ki; dini konular camilerde,dini derneklerde konusulan bir konu olsun ve sanat ozgur kanatlarini cirpabilsin uzerimizde tekrar. ''
Bu şu demek mi oluyor..Dini camiye veya dini derneklere hapsedelim..Ona özgürlük tanımayalaım..Din dışı sanat ise özgür olsun..samimiyetle söylüyorum bu bakış açısı hiç çağdaş, hiç demokrat bir tavır değil..
Ben insana ait her inanç özgür olsun istiyorum..Aziz Nesin, Nazım Hikmet in yanısıra Mehmet akif necip fazıl da antoloji com da hakettiği yeri alsın..
Ki bunun bu sitede zaten yapıldığı kanısındayım. Sadece ramazan ayında ülkenin büyük bir kesiminin inançlarına daha bir toleranslı davranmak niçin bir kısım insanları bu denli rahatsız ediyor anlamıyorum..
Şiirde dini duygulara yer verilmez demek ne dünya şiirini ne ülke şiirini ne de şiiri bilmek demektir. Şiirde dini duygulardan başkasına yer verimez demek de, şiirde dini duygulara yer verilmez demek te aynı ölçüde bağnazlıktır..
Ama birisinin ben sadece dini duygularla yazarım demesi veya şirimde dini duyguları yer vermem demesi bir tercihtir.Ama herkes benim gibi yapmalı demek bir dayatmadır..
Saygılarımla...
akılların anlam veremediği soruların ıstırabından kurtulma isteği..
bir hesap günü ve yeni bir hayat arzusu..
hoş şiir..
saygılar sunuyorum..
Yat din,kalk din,yat din kalk din...
Bir sanat sitesinin,edebiyat kosesinin camiden farkinin kalmadigi bir ulkeden,tekrar karanlik ortacaglara geri donmesinden baska ne beklenebilir.???
Ataturk gibi bir talih kusu konmustu basimiza ve yuzyillarin birikimi karanliklari basimizdan atmis,sagduyulu ,bilimsel bir raya oturtmustu bu ulkeyi.Ama ne yazik ki,bazi zavalilar bizleri tekrar o karanlik gunlere geri goturebilmek icin ellerinden geleni yapiyorlar ve ne kadar kor koyun varsa peslerine takmis ,karanlik bir yonde ilerliyorlar...
' Ya,inanc sahibi olmakla karanliklara gomulmenin ne alakasi var be zavalli adam.? ' Diyeceklere ,cevabim su olacaktir:
Sanatlarinin bile dinden hic kopamadigi,ozgur ve yaratici butun dusuncelerinin ,o veya bu felsefeyle yikilmaz surlarla cevrildigi bir toplum, ne bir gelisme gosterebilir, ne de karanlik caglara geri donmekten kurtulabilir.
Bunu;dini yonetimlerin toplumlar uzerinde daha fazla kontrol kazanabilmek icin cirpindiklari Ortacag Avrupa`sinda da, yonetenlerden baska herkesin yoksulluklar icinde cirpindigi Osmanli`da da gorursunuz. Ve, Osmanli`nin cokusunun en buyuk sebeplerinden biri de ;bu ,yenilik ve gelismeye kapali,bagnaz ,tutucu tutumundan baska hic bir sey degildir.
Dini saplantilarin girdabina kapilmis toplumlarin, eninde sonunda ,herkesin nerdeyse nefes alirken bile ,dini kurallar cercevesinde mi yaptiginin kontrol edildigi , dini bir diktatorlugun kurbani oldugunu Iran`da rahatca gorebilirsiniz. Kendi kaderlerine birakilsalar Afganistan`in gelecegi de hic farkli olmazdi sanirim.
Ingiltere,Fransa ,Hollanda gibi somurgeci ulkelerin bir zamanlar yaptiklarini nasil karalayacagini sasiran bu zavallilarin beyinleri ,Osmanli`nin yaptiginin bu ulkelerin yaptigindan hic de farkli olmadigini kabul edemeyecek kadar yikanmis malesef. Bunun,sadece o caglarda kabul edilebilecek fakat cagimizda kesinlikle kabul edilemeyecek bir siyasi tutum oldugunu goremeyen bu zavallilar , bizleri tekrar o caglara geri goturmek icin aptalca hayaller kurmaktalar.
Birakin artik bu geri kalmis hayalleri ki; dini konular camilerde,dini derneklerde konusulan bir konu olsun ve sanat ozgur kanatlarini cirpabilsin uzerimizde tekrar.
...anlam ne kadar derin olursa olsun...akıcılık ve güven hissini okuyucusuna rahatlıkla aktarabilmelidir şiir... geneldeki sert ünsüzlerin rahatsız eden birlikteliği eşlik ediyor ve şiir sıcaklığını kaybediyor..şairinin ölmüş olması bir o kadar üzücü...mekanı cennet olsun...
Sevgili ERORHAN ın dediği gibi sanki devamını bekliyor insan..
Akif İnan'ın tüm şiirleri sanki tek bir şiirdir..Ara başlıklarla bölünmüş tek bir şiir..Bu da AKŞAM isimli şiiri..
Akşam
Yüzünde elleri sonsuz denizin
Gömelim yüreğe dediğim durum
Saçların en derin bir gökyüzüdür
Varamaz ellerin merdivenleri
Her an bir güvercin çırpınır durur
Kalb atışlarında ve gözlerinde
Bir sırdır içinde evler anneler
Çocuklar başında bir yeşil çelenk
Göklerden bir haber gibidir umut
Görünmez bir yerde saklanmış mahcup
Su gibi içtiğin çok zor son on yıl
Sadakat anıtı bir sonbahardır
Duygu ve sabırdan bir deri giydin
Kuşandın demektir ölümsüzlüğü
Bulutlara gömülü sedeften yüzün
Dünyanı kuşatmış destansı hüzün
Akif İnan
Zaman, zemin, mekân ve insan kavramları ile güzel bir şiir yazılmış.
Saygılarımla.Nazır Çiftçi // Ankara // 21.08.2010
Düştüğü aşk acısından kendi çabası ile kurtulmayı başaramayan sonra yaratıcısına sığınıp ferahlık bulmaya çalışan bir aşığın hikâyesi gibi. Derin felsefi anlamlar yüklü kurgular harika şiirsel bir dil. Nefis nefis ne başlayıp ne bitebildiğim içinde kaybolduğum bir şehir gibi şiir. Özünde bu şiirin devamı niteliğinde başka şiirleri de olmalı diye düşündürdü beni şair. Allah rahmet eylesin kendisine. Seçici kurula ve yorumları ile katkıda bulunan bütün şair arkadaşlara teşekkürler saygılar.
Şair belli ki anadan doğma şair,şiire diyecek yok.Keyif aldım; Osman Bey'in taştiri de en az şiir kadar güzeldi.Onur Hanım'ın yorumları partiler üstü; Hak Şahini henüz acıkmadı zahir sinirler sağlam,üslup düzeyli.(Bari ben kızdırayım:Anlaşıldı ramazan boyunca dini şiirler okuyacağız :)) Sinyali dostun zamanında ve doğru sinyalleriyle şiirin labirentlerinde yolumuzu buluyoruz; bu Behlül de cehaletini temize çekiyor sayenizde.
Özellikle dini şiirler yayımlanacaksa, bari böyle düzeylileri yayımlansın; yoksa her önüne gelen hacının yazdığı:'Eğil eğil kalk,kabul eder Hak.'tarzındaki absürtlüklere karşı çıkışımız, din düşmanlığı diye algılanıyor.Oysa bizim derdimiz şiir,din düşmanlığı değil.'Ben bir Türküm dinim cinsim uludur.' demiş ya usta,bizimkisi o.Dini şiirin de usta elinden çıkmışlarını okusak fena mı olur? Saygılar efendim.
kulağımda, kalbimde ve usumda
şiir kaldı...
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta