Alihoca/Ulukışla/NİĞDE
seni seviyorum…
bu hissiyâtımın derinliğini henüz ölçebilmiş değilim ve ölçmek gibi bir kaygım da yok gerçekte…
bakışlarıma yansıyan seni iyi tanıyorum.
sesinin kulaklarımdaki tınısının içimdeki titreşimlerinin, bende yarattığı etkiyi anlatabilecek sözcüklerden mürekkep bir cümle de kuramıyorum.
hani; “sözcük fukarası” olmamdan değil de heyecanımdan ötürü bütün bunları yaşadığım aşikar değil mi? ..
ve o kadar sebep var ki ayrık otlarına olan itirazlarımın arkasındaki bir zulaya sinmiş nefret tohumlarından “hüsran” çıkartmam için…
işte bu “hüsran” a itirazım var öncelikle…
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.



