Olmaz dedi kadın...
sönen bir ateşi bir daha izin vermeyeceğim bir başkasının yakmasına.
Olmaz dedi kadın...
Bir daha parlamayacak bu pırıltı gözlerde.
Olmaz dedi kadın...
Bu teni, bu bedeni kimse titretemez artık.
Bitti dediğim yerde,
Yeniden çoğalan adam..
Ölüme eş değer aşkından kurtar beni.
Safran sarısı kefenler
Yakışmaz bu aşka.
Beni kimse senin gibi sevmedi baba
Küçük kız büyüdü
Zaman nasılda acımasızca aldı,
En güzel çağlarımı elimden
Seyirci kaldım baba
Hayata karşı dimdik durmayı
Acının el sürmediği tek bir hücrem kalmamış
Meltem esintisi değmemiş bu tenim
Fırtınalarda kuytu aramış
Mutluluğu kutunun içinde oynayan
Adına sinema dedikleri
Yaprak suya düştüğünde,
Yağmur yüzünü toprağa döndüğünde,
Her gecenin sabahında,
Her sabahın akşamında,
Mersimler birbirini kovaladığında,
Gökyüzü yüzünü astığında,
Şimdi bu kağıdı kalemi,
Almışsam elime,
Ve neler döküleceğini bilmiyorsam satırlara,
Çaresizliğimdendir.
Bir yol diye yürümeye başladığım bu hayat,
Bu son diye kapatılan kaçıncı kapı
tekrar açılıyor,
Aşka yenilip..
İmkansızın üstüne gitmek,
neyi kazandırır...
Koca bir hiçten başka..
Bakma gözlerimin içine,
Kaybolmuşluklarımı sen dahi bulamazsın.
Gidince unutulur sandığın yarin,
Yastıktaki çukurunu kimselerle dolduramazsın.
Uzatma şimdi ellerini,
Hanidir unutulmuş
Balkonun bir köşesinde
Kurumuş çiçekler
Toza bulamış kendini
O çok sevdiğin huzur koltuğumuz
Perdeler solgun bir rengin
Ben sana hiç, SENİ SEVİYORUM diyemedim baba.
İlkokula bırakmıştın bir gün beni,
Bu hafta İzmir de toplandığımızda geçmişti konusu
Ben o günü hiç unutmuyorum bana.
Hafif kirli sakalın, siyah deri çeketin ve o güven veren bakışların,
Ve o, küçücük elimden tutan şefkatli ellerin beni okulun kapısında bıraktı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!