Gözlerinin içinde koca bir boşluktum,
Avucundaki kum tanesi,
Sırtını fırtınaya dönmüş aşka yenik adam,
Aşktan kaçtında ne oldu ki
Kimbilir hangi günahın cezası kesildin bana,
Yeni bir hayatın izleri dökülecekti
Yasamın arta kalan sayfalarına.
Ben tüketen askın yarasından kalan,
Siyah lale bahcesinde,
Aska tövbelerdeydim.
Fethiyenin kücük bir otelinde,
İçime kar yağardı
Üşümezdim ben
Yangınlara düşerdi
Acımazdı bu beden
Ve sonra öğrendim
Aştan uzak durmaya binlerce neden
Bile bile lades demek bu biliyorum ama;
ne senden alabiliyorum kendimi,
ne acıdan.
Hangi yolda mutluluk vaat ettiler de;
gitmedim acıları bırakıp.
Nerden bilebilirdim ki;
Git
Ardında sular dökülür sanma
Tez gelesin diye okumaz bu dudaklar
Hayırlı duaları sana
Bilesin ki şerdir bundan böylesi
İki cihanda da doymasın gönlün sevgilere
Son acının külleri de savrulmuş,
Yaralara tuzlar basılıp, kabuk bağlatılmış,
Kapılara kilit üstüne kilitler vurulmuş,
Zırhlar giyilmiş,
Kılıçlar kuşanılmış,
Bir aşkın savaşı daha böylece,
Kader diyorsun anam,
Doğmadan yazılırmış alına..
Ya göz yaşlarım hep böyle yağacak mı yanaklarıma?
Neden sevdalar hasretlere karışırız,
Benim sevdiğim ellere alışır da,
Niye gönlüm yaslarla barışır..
Belki bir saniyede..
Belki bir saatte..
Belki gecenin zifiri karanlığında..
Belki güneşin yakıcılığında..
Sana yazılmış ama hiç okuyamayacağın bu yazılarda
Sen diye her gece sarılıp yattığım yokluğunda
Neydi o ses? ..
Söylemekten korktuğum yalnızlığın sesimiydi yoksa? ..
Acı bir çığlıktı duyduğum.
Böylesi yalnız mıydım ben,
bu muydu kalabalığın bedeli?
Bu yalnızlık çığlığımı olmalıydı? …
Ve sen yoksun şimdi,
En güzel iklimler gelse kapıma,
Açılmaz kilitlerim,
Mühürlenmiş gidişinde...
Ve sen yoksun şimdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!