sonsuzu müjdeliyordu sevincim
bir renk için yaşa! diyordu umutlar
fakat hiç bir umut parlatmadı köşkü
köşk içinde incir ağaçlarıyla bir kaç baykuş
söylendiği gibi uğursuz
Çöl serindir geceleri süheylle birlikte
karanlığın geceya yakışmadığı
bir devre rast gelir efsane
Rub-el Halide geceler boyu vuslat kederi
yüz kadının aklı ve inceliğine sahip
Gözlerim: yüreğime bağlanan acı iletki
her gece sulbüne inkarı dayatan
bitmez tükenmez bir dağ silsilesi
sebep olduğu uzuvların çelişmesi
bedenin asiliği.asi
söyleme o halde söyleme nolur söyleme
Sümbüller açtı yine etrafa beheşt geldi
Nev-bahar yere indi ser-rûyi Mehmet geldi
İlim irfan ne hacet lale belinde gezer
Turnalar seyirlerde denize himmet geldi
Yeni iklimlerle giriyoruz yaza
söylenmesi gereken yeni şeyler var yazda
yürünmesi gereken bir gece
gecenin dostlarca yorumlanmasına benzer bir avuntu
aşkın yıllanabilme özelliğine dair bir avuntum var benim
Yitiğimi ararken geceleri
Yalın bir yeryüzü karşılar beni
Serin sevda bilgeliğiyle ve öylesine
Susmuş yanlızlıklara gebe
Kurutan kalbin bahçelerini....
Ney ve mey uyandırırdı aşkı
Esrik aşklar ki sevdadan öte
Veyl ateşi ki başka sızı
İlkoluş umuttur sanki ey ilkin kızı
Eyyam mısın,nurdan mı?
Gözlerime ak bazı...
Sulbün mü meyletti ahu,sevdan mı gözetti beni
Bilmem nerden geldi acep gerdanın kör etti beni
Bilinmez ki asla sebep, şu deryada bir miskalım
Geldim ki yokluğun burda, yokluğun mahvetti beni
Ey! eğildiğim kalemler!
Eğikliğime mevsimlerden hazan sunun!
Eşrefi için zulmünü kabullendiğim saatler!
Esrikliğimi yolsuzluğuma vurun...
Der ki âlem: âleminden bî haber
ayândır sana makeda
ömrümden daha soyut yüreğinde kalan meçhul
asırların sisini kollarıyla aralayan sevdayla
çöllerim şimdi mür ve laden kokuyor
ve duygularımızın yatalak pastaneleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!