Miras
Bir şehrin hayaleti bu yüzen
Ve sarkan yüzümden acıları
Ben seninle nefret ettim nefretten
Ve sevdim nefreti senin yüzünden
Tut elimden gidelim beraber
herşeyi yarım bırakıp yapayalnız
Uzunca bir yola çıkalım
Papatya tarlalarının içinde
Açılsın her yere güneş alabildiğine
Ve misafir gelsin bir bulut
girdi dediler bir başkasının koynuna
gireydin keşke kat kat toprak altına
günah mı? adı sende olmadı hiç mi hiç
sen anasından günahsız doğmuş piç! ! !
al al da bir bak aynada kendine
hey sen kurban edildin ihanetlere
vurgunlar düştü yangın misali iyi niyetine
artık can mı dayanır senin bu çektiğine?
ben ah dedikçe sen yanacaksın
bir kahır tufanı saracak her yanı
kavrula kavrula bir köz olacaksın
cehennem saracak dört bir yanı
çileler tükenmez olacak ölsem dibyeceksin
Gürültüler parlamalar sarsıntılar
Kıyamet içimde; titremekte bedenim
Kan fışkırıyor havaya topraklar
Her düşen bombada parçalanan benim
Kurşun gibi delmede beynimi kelimeler
Köpekler sürü halinde, hırlayarak gösterse de dişi
Biz biliriz, bir sahibin elinde bu vahşi sürünün ipi
İçten içe hissediyorlar, kurt bir ayağa kalkarsa eğer
Korkuyorlar, istisnasız boğacak hepsini teker teker
Hava soğuk, ayaz içime işliyor
Ellerim, yüreğim, buz kesmiş oğlum
Bu eller, işte seni toprağa veriyor
Sen de, bensiz üşüyor musun oğlum?
Hayat, birgün kopacak olan vefasız zincir
Sen kopmadan benim kalbimi söküp aldın
Verdiğin Haneme, bir çuval dolusu ham incir
Onuda, gözyaşımı döke döke özümden aldın
BEN DE İNSANDIM!
Bende insandım,
Duvar sandığınız, sağır kaldığınız
Yıkılmaz deyip, sırtınızı yasladığınız
Hep yüzüne bakıp güldüğünüz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!