Her seher, her sabah bülbül ötüşür,
Kimi derdim dinler, kimi atışır.
Dikenler içinde gül de yetişir,
Beyaz gülüsünüz Cerrahpaşa’nın.
Hastaya şefkatle bakan o gözler,
Yanı başında durur hiç bitmeyen hazine,
Baba; rızkın kapısı, açmasını bilene!
Görmemesi imkânsız bakıverse özüne,
Baba; ırkın yapısı, bakmasını bilene!
Bilebilse insanlar yollarına bal döker,
Allah’ın selamı başım üstüne,
Gönülden gönüle girenler gelsin!
Bendeki ben değil, güven dostuna,
İnsanın sırrına erenler gelsin!
Beş parmağın beşi elbet bir değil,
Yazmış, çizmiş kâğıda çocukların anası:
“Ne ihtiyacım var ise, biliyorsun Allah’ım!
Kendimi sana teslim ediyorum Allah’ım! ”
Katlamış koymuş cebe neydi bunun manası?
Yavaşça tıklatınca kapıdaki mandalı,
Hayalin gözümde kuğu misali,
Bilmeden rüyayı bölmek istemem!
Cemalin özümde buğu misali,
Olmadan ihyayı ölmek istemem!
Adını kalbime dost eylemişken,
Adam sansanız da soysuz eşşeği!
Şahsiyet önceden bilinmez imiş!
Kuş tüyünden sersek yüzsüz döşşeği,
Adam kokusundan bilinmez imiş!
Domuzu, çakalı önemsiyorsa,
Bilirim Gardaşım Vatan aşkını,
Bilmesin düşmanlar, bilmeyiversin!
Haine kapatıp, gönül köşkünü,
Gaflete düşenler silmeyiversin!
Çevirip yönünü, gözü Turan’a,
Gönülden, gönüle çağlayıp aksam,
Herkes bir âlemde, nereye baksam!
İnsanlık aşkına dünyayı yaksam,
Kul mu günahkârdır, köz mü bilmirem...
Doğruyu özüne yar etmez ise,
Dününden habersiz, siz ey cahiller,
Beş bin yıllık tarih, çınar biter mi?
Bilmez aklı sefil, bilmez gafiller
Özü kurumadan, pınar biter mi?
Türklük yok olmadan, çınar biter mi?
Ne dünyanın çilesi biter, ne insanın feryadı,
Zahmetsiz ne var bu hayatta, olur mu ki hiç tadı?
Bütün nimetlere hükmetse, bitmiyor bak muradı,
Yine utanmayan yüzlere, bir avuç toprak gerek...
Yaratıldığı günden beri, kimler göçtü dünyadan,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!