Soyumun değeri soysuza kaldı!
Dolmuyor ki dolsun yerin Başbuğum!
Yurdumun kaderi boysuza kaldı!
Dolmuyor ki dolsun yerin Başbuğum,
Cennet mekân olsun yerin Başbuğum,
Öyle hikmet var ki İlahî Hak’tan!
Kulların yorduğu fikir az gelir…
Öyle nimet ver ki ismiyle Haktan!
Dillerin döndüğü zikir az gelir…
Kalplerin yaptığı şükür az gelir…
Bülbül gül elinden etmez şikâyet,
Bu yanmanın sonu aşktır nihayet!
Meftun oldum der mi, bulsa hidayet?
Gönülden geleni dile sorsanız…
Bülbülün derdini güle sorsanız…
Kudret ve azametin sahibini görmeyen,
Göz perdesi kapalı bakar körü neyleyim!
Nimet ve zarafetin hikmetine ermeyen,
Gözü, gönlü kapalı bakar körü neyleyim…
Mevla’m lütfetmemişse nasıl izah eyleyim?
Ey oğul!
Kanaat bir hazinedir sana azı bilirsen,
Damlayarak deniz olur eğer razı gelirsen…
Günü gelir geri döner sen ki sözü bilirsen,
Sen, sen ol da el sözüyle, seda verme ha oğul!
Kişi değerini bilse,
Başlar dimdik, dimdik olur.
Aynada kendini görse,
Anlayanlar büyük olur! ..
Hayatın henüz solmadan,
Özünü bilmeden, ne oldum sanma,
Hor görenler seni cahil bilsinler…
Sakın ha nefsine aldanıp, kanma,
Çok bilenler seni cahil bilsinler,
Aynaya bakınca cahil görsünler…
Tanrı Dağları’ndan soyumuz bizim,
Göktürk, Uygur, Oğuz boyumuz bizim,
Girilen her savaş, toyumuz bizim,
Bu ne büyük, bu ne asil güç bre!
Kenetlendik varmak için menzile….
Bundan kaç yıl önce tarih yazılmış,
Düşmanın plânı kökten bozulmuş,
Koskoca dünyaya meydan okunmuş,
Bir destan yazılmış, Çanakkale’de...
Toplanmış İngiliz, Fransız, Anzak,
Bozkurt Nene’min duruşu vakar,
Nurlanmış yüzünden ırmaklar akar,
Kartal bakışları gözüme bakar,
Haini, gafili görmek istiyor,
Soysuza dersini vermek istiyor…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!