Özlem, seni anarak hasretinle yanmaktır
Ziyân eden ömrümü, seni bensiz sanmaktır
Lâyık değilsem de ben, olmaya kucağında
Ezilir, rûhum solar, bir damla göz yaşında
Maksadım üzmek değil, sana mahrem olmaktır
Sensiz yaşadığıma bunca hayatı
Pişmân ettin beni
Çâresiz kaldım...
Onca yolu yürüdüm geldim ki
Nice aşkla, hüsrânla geçti
Sevdâ, sevdâ gibiyse eğer
Ona hile karışmaz...
Hile karışmışsa eğer
Adı sevdâ olamaz...
Tut ki sevdin, delicesine
Canımsın................... Cânan mısın
Kanımsın.................. Sevdâ mısın
Ecelimsin.................. Alır mısın
Duamsın.................... Tutar mısın
Kânunsun.................. Nerde olsan
İki bülbül gül dalında ötüşür
İki bülbül ne de güzel söyleşir
Bülbül öter yârelerim depreşir
Ötme bülbül ötme, şen değil gönlüm
Garip bülbül ayrı düşmüş eşinden
Ne şımarık elleri vardı...
Elleri ile güler, elleri ile ağlardı.
Lâf anlamazdı elleri, küserdi, barışırdı,
Saklanırdı, kaçardı... ne yaramazdı...
Ellerinde sanki dört mevsimle yaşardı.
Avuçlarında, içimi yakan güneş
Olacaksa eğer,
Senin elinden olsun ölümüm
Hiç dert etmem...
Gel, vur sîneme en ölümcül darbeni
Zaten senindi her şeyim
Yaşadığımı anlamam için yeniden;
Sesini duymam, yüzünü görmem
Ve sana âşık olmam mı gerekiyormuş? ...
Âşık olana;
Değil bir koca şehrin tüm ışıkları
Çaydanlık;
Altı ateş, üstü demlik,
Hiddeti burnunda, her yanı buhar
Fırladı fırlayacak kapak...
İstemem aman,
Çölü geçmiş gibi yorgunum
Yorgun ve susuz...
Acıması yoktu güneşin
Gecelerse, anlamsızca uzun ve soğuktu
Güneşin yaktığı kadar, geceler dondururdu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!