Geçiyor ömür dediğin
Akıyor zaman
Bir hayıflanma duygusu,keşkeler vahlar
Ne çok vardı oysa zamanım diyordu nefis
Kapatıp açtım gözümü
Nerde gençliğim
Umut kaçar gider bazen
En derininde duyarsın yalnızlığı
Uzak bir noktaya takılır gözlerin
Birilerini beklersin
Yollar getirmez hiçbir esintiyi
Duymazsın hiçbir ses
Sevginin esiri olduğun bir gün
Anahtarlarını kaybedersin
Kelepçelerinin
Demir kapılar kapandığında yüzüne
Kurtulamam sanırsın
Dört duvar arasından
Bende de bitti kelimeler
Sadece gözümde bir damla gözyaşı var
ve gerçek yalan değil
Bir ben varım yalnız gecelerde
birde ...
Nasılım? Nerdeyim? Ne yapıyorum?
Ustalıkla mı söylüyorum, yoksa acemice mi?
Razı mıyım kaderin bana her yaptığına?
İlaç gibi mi geliyorum, yoksa hasta mı ediyorum?
Yalçın dağlar kadar yüksek bir yerde miyim?
Ve düşlere kelepçe vuruldu
Sisli umutlar yine
Her yanı muamma bir bekleyiş için de vücudumuz
Ütopik bir şiir yazmak istese de ellerimiz
Kırılmış bir defa kalemimizin diviti
Yaralara derman da aranmaz bilirsin
Saatlerin en durgun zamanı şimdi
Düşlere çelme atma vakti gelmeli artık
Uçar gider kuşlar ufka doğru
Ardından giden gençliğim mi yoksa koşar adım
Ömrün sonbaharına doğru yelken açan gemiler gibi
Kaybolur ufuktan yavaş yavaş yıllarım
Geride kalan yalnız bir ağaç gibi
Solan fotoğraflar çerçevelerde
Tatmin eder kimisi egosunu
Kimisi köşe kapma telaşında
Adamcılık,torpil gırla
Varsa dayın koltuklu
Ne gerek var okula
Çürüt sen dirseğini sıralarda
Sessizlik, bir derin haykırış uzaklara
Koparken çığlıklar içerinde
Dalıp gitmek en sessizine ormanın
Bir kelimede anlam bulmak çoğu kez
Hışırtısını yaprağın duymak yüreğinde
Esişini rüzgarın saçlarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!