Toplanır aile,her kış gecesi,
Dumandan is olmuş ocak başında.
Bacalarda inler,rüzgarın sesi,
Hava buz keserken,evin dışında...
Sarkıt olmuş sarkar,buzlar saçaktan,
Hicranla çağlayan bülbüle benzer,
İstanbul, İstanbul gözyaşı selsin.
Gülerken ağlayan bir güle benzer,
İstanbul İstanbul, ne garip elsin.
Ey şarkın incisi, ey yedi tepe!
Kaşların, gözlerin, güzel sözlerin,
Tatlı bakışların öyle ki derin.
Bir yer var kalbimde, ılık ve serin;
Orası güzelim, orası yerin...
Sakladım bir ömür, ben seni orda,
Denizin ihtişamı asumana yansımış.
Kendimi maviliğin derin gönlüne salsam.
Parıldar yakamozlar, dört bir yana yansımış,
Bir lâhza ben denize öylece dalıp kalsam,
Kendimi maviliğin derin gönlüne salsam.
Bu akşam bezm-i meye, erenler, canlar gelsin,
Edep, erkân bilenler, bu işten anlar gelsin.
Aşk yolunu seçenler, aşk şerbeti içenler,
Serden, candan geçenler, sermest olanlar gelsin.
İki gözü, iki çeşme bir kadın.
Dedim hanım, neden bunca ağladın?
Dün oğlumu, cehenneme yolladım,
Mutluluğu benden çalıp gittiler,
Yavrumu elimden alıp gittiler.
Bu yer benim,bu yar benim dengimdir;
Bir ev kuracağım,şu tepelere.
En büyük desteğim,aşkım,sevgimdir;
İnsan muktedirmiş,daha nelere...
Seninle bir günüm,sensiz bir yıldan;
Gül bahçesinde gönül gezinirken seherde,
Bülbüllerin sesinde,seni duydum bu yerde,
Senden nişanlar vardı,gül kokan bahçelerde;
Bülbüllerin sesinde,seni duydum bu yerde.
Şarkımızı söylerken bülbülün sesi güle,
Bir sıra gecesinde,yere bağdaş kurmuşsun,
Bir sevdadır yaşamak,nağme,nağme tellerde.
Bir güzelle göz göze,bakışıp da durmuşsun,
Bir sevdadır yaşamak,düşlerde hayallerde.
Bazen coşar ki gönül,başa çıkılmaz seldir,
Hiç bitmez dünyanın gamı tasası,
Dinmez gönüllerin matemi yası,
Hayatın kanunu buymuş yasası,
Geriye kendinle savaşın kalır,
Ağlama boşuna, gözyaşın kalır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!