Hiç bu kadar ağır olmamıştı
Hiç bu kadar yormamıştın beni
Arada bir es verip
Rahat bırakırdın...
Hiç bu kadar kasvetli olmamıştım
Kim yaptı,
Bilmiyorum…
Kendimi
Karanlık bir sokakta buluyorum hep
Soğuğun eksilmediği
Yolun sonu...
Günlerce yol aldım
Akşam karanlığında,
Avuçlarımda
Kıyamadığım duygular,
Bin parça olmuş bir kalp
Sabah ayazı
Yüzüme vurduğunda uyandım;
Öncesi hayal meyal,
Pazartesi’ye teslim
Alçak süründüm kalkarken;
Gökyüzü kadar bulutluyum,
Karşı pencereden yansıyor
Gün batımı,
Kızılı akşama karışıyor
Yüzün
Gözlerimde kalmış
Yine yanıldım
O kadar da ayrıcalık değil
Güneşin doğuşunu görmek
Ya da yaşamak sadece gündüzde
Hep doğuya gidersen
Işık olur sadece…
Akşam,
Yağmur,
Trafik,
Sessiz bir ev sonra;
Duvarlarda
Gölgelerin çığlıkları
Sabaha karşı
Uğursuz bir kabustu
Dokunamadım
Seslendim
Duyuramadım sesimi
Bildiğim
Kesif bir tütün kokusu
Gecelere sinmiş yalnızlık,
Geçmiş
Boğazıma sarılmış
Bir çift el
Söküp atamadığım,
Sebepsiz
Duru bir sessizlik
Gecenin
Mutlak hakimi
Bir kadeh rakıya tutunmuş
Küçük bir umut;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!